By 12’nci Satın Alma ve Tedarik İdaresi Doruğu İstanbul’da gerçekleşti. Tepede satın alma ve tedarik süreçlerinde yeni stratejiler, yapay zekaya entegrasyon ve maliyet avantajları, ekonomik belirsizliklere karşı alınan tedbirler üzere hususlar masaya yatırıldı.
Türkiye’nin satın alma ve tedarik zinciri profesyonellerini bir ortaya getiren 12. Satın Alma ve Tedarik İdaresi Doruğu, “Şimdi Değişim Zamanı! Hazır Mısın?” temasıyla İstanbul’da düzenlendi.
Zirvede, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 36’sını yöneten satın alma yöneticileri, dal profesyonelleri, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri buluştu. Aktiflikte; sürdürülebilir tedarik zinciri idaresinde verimlilik, yapay zeka ve dijital dönüşüm, ekonomik belirsizliklere karşı stratejik satın alma yaklaşımları ile tarım ve hayvancılık bölümündeki tedarik süreçleri ele alındı.
“Türkiye üretkenlik ve verimlilikte 40’ıncı sıraya geriledi değişime adapte olmalıyız”
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Satın Alma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği (TÜSAYDER) Meriç Atalay, satın alma ve tedarik zinciri idaresi bahislerinin dönüşüm sürecinden geçtiğini dikkat çekti. Türkiye’nin rekabet, üretkenlik ve verimlilik bilgilerini paylaşan Atalay, “Bu kadar belirsizliğin içinde rekabetçi kalmak kolay değil. Dünya Rekabet Merkezi’nin 2024 araştırmasına nazaran, ülke olarak 47’nci sıradan 53’üncü sıraya geriledik. İş dünyası verimliliğinde ise tam sekiz sıra gerileyerek 52’nci sıraya düştük. Türkiye üretkenlik ve verimlilikte 40’ıncı sıraya geriledi değişime adapte olmalıyız. Üretkenlik ve verimlilikte 40’ıncı sıradayız. Bu bilgiler açıkça gösteriyor ki önümüzde uzun bir yol var ve karşımızda her gün kendini geliştiren güçlü rakipler bulunuyor” diye konuştu.
“Belirsizlik sürecini yönetmekle yükümlüyüz”
Atalay şöyle devam etti: “Dernek olarak en kıymetli vazifemiz, bu sisli ortamda geleceği gerçek okuyabilen, yeni yollar açabilen, aktüel tabiriyle ‘ufuk tarayıcıları’ (horizon scanners) yetiştirmek ve onların öncülüğünde Türkiye’nin tedarik zinciri verimliliğini artırmaktır” dedi. Atalay, global belirsizliğin Covid-19 pandemisi sırasında ölçülen en yüksek düzeye ulaştığını ve bugün gelinen noktada yeniden pandemi periyodu belirsizliğini yaşadığımızın altını çizerek şunları söyledi, “Ülke olarak bu belirsizliklerden gecikmeli de olsa etkileniyor, kendi iç gündemimizin tesirlerini de ekleyerek tüm kurumlarımızla bu şiddetli ortamda rekabet etmeye çalışıyoruz. Satın alma ve tedarik zinciri yöneticileri olarak hem yurt dışı hem de yurt içi gelişmeleri yakından izleyerek bu belirsizlikleri yönetmekle yükümlüyüz.”
Açılış konuşmalarının akabinde gerçekleştirilen panelde Tarım ve Besin Editörü İrfan Donat, Feyz Farm Kurucusu Sencer Solakoğlu ve Tarım Müellifi Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde, tarım ve hayvancılık kesiminde satın alma süreçlerinin sürdürülebilirlik, global tedarik zinciri riskleri üzere mevzular tartışıldı. Tarımda arz talep istikrarının bozulduğuna dikkat çekilen panelde, belirsizliklerin tedarik zinciri idaresinden üreticiye ve son tüketiciye kadar olumsuz tesirlerin görüldüğünün altı çizildi.
Zirve kapsamında gerçekleştirilen bir başka panelde PwC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Tedarik Zinciri Kıdemli Müdürü Gölgen Elkatan’ın ve Khayala Eylazova’nın sunumuyla, yapay zekanın satın alma ve tedarik zinciri süreçlerine entegrasyonu, data analitiği ve otomasyon uygulamalarının sağladığı maliyet avantajları ele alındı.
“Türkiye’nin riskleri ve fırsatları düzgün yönetmesi gerekiyor”
Yakın devirde global risk ve fırsatlarının ele alındığı panelde ise Liderlik ve İdare Danışmanı Fazıl Oral açıklamalarda bulundu. Oral, “Tarihte bildiğimiz iki tane dünya savaşı var, üçüncü dünya savaşının ise topla tüfekle olmasını beklemek mümkün olsa bile şuanda ticaret savaşları gerçekleşiyor. Türkiye’nin bu süreçte riskleri ve fırsatları âlâ yönetmesi gerekiyor. İçinde bulunduğumuz sanayi ve içinde bulunduğumuz coğrafya bize fırsatlar sunuyor. Türkiye yüksek teknoloji ülkesi değil, mikroçip yapamaz lakin etrafımızda üç şantiye var. Ukrayna’da, Suriye’de ve Gazze’de Türkiye’nin alacağı roller ile inşaat sanayisi harekete geçer. İnşaat sanayisiyle birlikte pazarlama, taşıma üzere birçok dalda harekete geçer. Bir hareketlilik oluşur, bu fırsatları kıymetlendirmek gerekir” biçiminde konuştu.
Ekonomik dalgalanmaların tedarik zinciri ve satın alma idaresine tesirlerini de anlatan Oral, “ABD, Çin ve AB’nin global ticarette hakim pozisyonda olduğunu üçü birlikte tüm ihracat ve ithalatın yüzde 42’sini oluşturduğunu tabir etti. Enflasyonun oluşturduğu risklerden de bahseden Oral, enflasyon oranı arttıkça ahlakın da çöktüğünü belirterek, KPMC raporuna nazaran enflasyon nedeniyle şirketlerde sahtekarlığı arttığını bu oranın satış pazarlamada yüzde 11’e yükseldiğini belirtti. TÜSAYDER Başkanı Meriç Atalay ve Prof. Dr. Emre Alkin ise, İktisat Panelinde enflasyon, kur dalgalanmaları ve faiz siyasetlerinin satın alma ve tedarik idaresi süreçlerine tesirlerini kıymetlendirdi.
“Bana bir şey olmaz derseniz, rakiplerinizden geride kalırsınız”
Son olarak Tedarik Zincirindeki Yapay Zeka Uygulamaları panelinde Dr. Mehmet Sarıdoğan moderatörlüğünde Prof. Dr. Oğuz Ergin, yapay zeka dayanaklı sistemlerin operasyonel süreçlere katkılarını ve gelecek projeksiyonlarını paylaştı. Ergin, “Yapay zeka dünyadaki işsizliği artıracak. Yaptığınız işlerin hepsinin tamamını yapabilecek teknoloji ile karşı karşıyayız. Hem fiziki hem beyaz yaka işlerde yapay zeka öne çıkacak. “Bana bir şey olmaz” derseniz rakiplerinizden geride kalırsınız. Yapay zekanın en fazla maliyet avantajı sağladığı alan satın alma ve tedarik idaresi alanı oluyor. Bu yaklaşan ihtilale hazırlanmalı tam da şu an bu mevzuda panik olmalısınız. Şirketinizin ve şahsınızın bu gerçekle yüzleşmesi gerek” dedi. Bu sürece nasıl hazırlanılması gerektiğini de anlatan Ergin, yapay zekayı kullanabilmek için elde data olması gerektiğine dikkat çekerek “Verinizi toplayıp sağlıklı hale getirip anlamlandırmalısınız aksi halde bu araçları kullanamazsınız. İkinci olarak bir farkındalık ve insan kaynağında dönüşüm oluşturulması gerekiyor. Biriminize yapay zeka sorumlusu atamak, işçinin ne kadar yapay zeka aracı kullandığını ölçmek üzere prosesler uygulamak gerekli” diye konuştu. – İSTANBUL
