By
DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan, “Çok fazla vakit kaybetmeden barışı artık menzile ulaştırmak üzere her birimizin büyük sorumluluğu var” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, parti merkezinde gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısı öncesi açıklama yaptı. Bakırhan, çok kıymetli bir toplantı gerçekleştireceklerini ve uygun kararlar alacaklarını söyledi. Dünyada ve Orta Doğu’daki gelişmelerin yakıcı bir halde devam ettiğini belirten Bakırhan, “Artık görmezden gelemeyeceğimiz bir gerçeklik var. Yeni bir dünya kuruluyor, yeni bir Orta Doğu kuruluyor. Hepimizi ilgilendiren çok büyük olaylar ve gelişmeler yaşanıyor. Yeni ittifaklar kuruluyor. Yeni diplomasi ve yeni güvenlik arayışları devam ediyor. Bu yeni devrin olağan ki merkezinde güç koridorları ve güç istikrarları var. PKK’nın tarihi dönüşüm kararı aslında bu rüzgarı okumanın bir eseridir. Türkiye, hem dünyada hem de bölgede yaşanan jeopolitik fırtınalarda kendisine yeni bir yol, yeni bir rota çizmeye çalışıyor. İşte tam bu noktada önümüzde iki yol var. ya kriz, kaos devam edecek, ya da selamet yolu içerisinde hem Türkiye barışını sağlayarak yanlışsız bir rotada yol alacağız. 22 Ekim’de Sayın Bahçeli’nin çıkışı, 27 Şubat’ta Öcalan’ın yapmış olduğu tarihi davet, Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade ve tekrar PKK’nin 12 Mayıs’ta ilan ettiği kongre kararları çok değerlidir. Bu adımlar yarım asırlık düğümü çözdü. Pusulayı savaştan barışa yanlışsız çevirdi. Artık felaket değil, selamet yolunu seçtik. Çok fazla vakit kaybetmeden de barışı artık menzile ulaştırmak üzere her birimizin büyük sorumluluğu var. Bu menzile her geç varış birebir vakitte bir o kadar can ve mal kayıplarının olmasını devam ettiriyor. Artık tarihi bir seçimle karşı karşıyayız. ya Türk ve Kürt ilgilerini demokratik temelde yine kuracağız, ya da Orta Doğu’nun felaket senaryosu içerisinde biz de tükenip gideceğiz” diye konuştu.
‘KARDEŞLİK HUKUKUNUN ADRESİ MECLİSTİR’
Bakırhan, kimilerinin demokratik toplum ve barış sürecini kolay bir pazarlık sandıklarını söyleyerek, “Üzülerek biz de izliyoruz. Meğer bu bir pazarlık değil, bir varoluş sıkıntısıdır. Global ve bölgesel dinamiklerin büsbütün değiştiği bir devirde yalnızca Kürt sıkıntısını çözmüyoruz. Türkiye’yi ve bölgeyi gelecek yüzyıla da hazırlıyoruz. Biz bu türlü büyük düşünürken kimileri tekrar küçük hesaplar peşinde koşmaya devam ediyor. Süreç karşılarına bir sefer daha seslenmek istiyorum; ikballeriniz için barış umudunu baltalamayın. Bu topraklara artık kaygı ve paranoya ekmeyi lütfen bırakın. Ayrıştırma siyasetleri sırf ve sadece acı ve gözyaşı getiriyor. Birlikte yaşamayı öğrenemezsek birlikte bir felaketin içerisine sürüklenebiliriz. Hepimiz için yeni bir Türkiye, yeni bir siyaset ve yeni bir hayatın da kapıları açılmış olacak. Yeni sürecin yaslandığı tek temel var. O da demokrasidir. Demokratik bir toplumda silahlara yer yoktur. Silahlar konuşuyorsa demokrasi susar. Bu yeni kontratın mutfağı alışılmış ki Meclis’tir. Hem biz de bunu tekraren söyledik. Aslında gezdiğimiz bugüne kadar görüştüğümüz siyasi parti ve toplumsal bölümler de tıpkı şeyi söylediler. Kardeşlik hukukunun adresi Meclis’tir” dedi.
