By DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, İtalya’nın başşehri Roma’da, farklı ülkelerden 300’ün üzerinde iştirakçinin dayanak verdiği aktiflikte konuştu. Buldan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle: “Buradan gittikten sonra Adalet Bakanı ziyaret edilecek, bir görüşmemiz olacak. Akabinde muhtemelen İmralı Adası’nda Öcalan ile bir görüşme daha yapacağız. Bu sürecin birkaç ay içinde tamamlanması öngörülüyor, yani Haziran sonuna kadar sürecin büsbütün muvaffakiyete ulaşması bekleniyor. Bu Öcalan açısından da devlet yetkilileri açısından da bu türlü. Münasebetiyle yapılan görüşmelerin ve çalışmaların Avrupa’nın tüm ülkelerinde buna verilen dayanağın büyük katkısı olacaktır.
“BARIŞIN KAZANANI HERKES OLACAKTIR”
Her ülkenin kendi açısından yapacağı birçok iş vardır. Zira biz biliyoruz ki atılacak olan her adım, Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne giden yoldur tıpkı vakitte. Tüm bunlarla birlikte, Avrupa ülkelerinden de beklentilerimiz çoktur. Verilecek dayanak değerlidir, barışa katkı sağlar. Zira Türkiye’de Kürt halkı ve Türk halkının ortak yaşayacağı bir taban yaratılıyor.Barışın kaybedeni olmayacağını hepimiz biliyoruz, lakin barışın kazananı herkes olacaktır.
“SÜRECİ MUVAFFAKİYETE ULAŞTIRMAK HEPİMİZİN ELİNDE”
2015’te üç yıl bu süreç devam etti. Bu üç yıl büyük bir kazanımdı. Zira bu üç yıl içinde hiç kimse hayatını kaybetmedi, anneler ağlamadı, kimse gözyaşı dökmedi, gencecik fidanlar toprağın altına girmedi. Lakin ne vakit ki orta verildi, tekrar çatışmalı süreç başladı, vefatlar oldu, çocuklarımız öldü, yakınlarımız öldü, beşerler toprağın altına girdi. Bu süreci muvaffakiyete ulaştırmak hepimizin elinde. Söylemlerimizle, yapacağımız etkinliklerle, kampanyalarla sürece dayanak vermekle hepimiz süreçte takviye sunabiliriz.
“HEPİMİZ UMUTLUYUZ, HEPİMİZ BARIŞA DAHA YAKINIZ”
Narin cinayeti iki görüşmede de gündem oldu. Demokratik toplumun çocuk cinayetleri başta olmak üzere, bayan katliamlarının önüne geçeceğinin vurgusunu değerle yaptı. Bu tıp zihniyetlerle savaşılması gerektiğini söyledi. Asıl savaşılması gerekenin, çocuk katliamlarını işleyen, bayan cinayetlerini işleyen zihniyetlerle yapılması gerektiğini belirtti. Bunu da demokratik toplumculukla bu zihniyeti ortadan kaldırabileceğimizi ve bizlerin de bu hususta süratlice çalışma yapmamız gerektiğini söyler. Bütün bunları, Barış ve Demokratik Toplum Daveti ile tüm kamuoyuna tabir eder. Elhasıl hepimiz umutluyuz, hepimiz barışa daha yakınız. Öcalan diyor ki, ‘Ben barış konusunda, barışı geliştirecek bir kudrete, iradeye sahibim.’ Münasebetiyle biz de Öcalan’ın gerisindeyiz, ya barış ya barış diyoruz.”
