By Zonguldak’ta olumsuz telaffuzlara aldırış etmeden masa tenisinde dünya üçüncülüğü elde eden down sendromlu Zeynep Tuncay, gaye büyüterek gözünü dünya şampiyonluğuna dikti.
Karadeniz Ereğli ilçesinde yaşayan Ayşe ve Bestami Tuncay çifti, 4 yıl evvel çocukları 15 yaşındaki Zeynep’i bir spor kısmıyla ilgilenmesi için yetenek taramasından geçirdi.
Masa tenisine yatkınlığı fark edilen Zeynep, pek çok kişinin, “Bir yere kadar yapabilir, fazla uğraşmayın.” demesine aldırış etmeden ailesinin ve öğretmenlerinin takviyesiyle bu spora devam etti.
Türkiye birinciliklerinin yanı sıra geçen yıl Antalya’da düzenlenen “Down sendromlu sportmenlerin olimpiyatı” olarak nitelendirilen ve 33 ülkeden 488 atletin katıldığı “Trisome Oyunları”nda masa tenisinde üçüncülük elde eden Zeynep, başarısıyla göz doldurdu.
Azmi ve çalışkanlığıyla örnek olan gelişimiyle ailesi ve öğretmenleri gururlandıran Zeynep, dünya şampiyonluğu hedefliyor.
Zeynep Tuncay âlâ bir antrenörle çalıştığını söyleyerek, “Öğretmenime kalpten teşekkür ediyorum. Bu türlü devam edip şampiyon olmak için elimden geleni yapacağım. Bana dayanak verenlere teşekkür ediyorum.” dedi.
Yeliz Görgün: “Zeynep’in gelişimine yakından şahit oldum”
Karadeniz Ereğli Özel Sporcular Spor Kulübü Lideri Yeliz Görgün, AA muhabirine, özel çocuklarla uzun vadede başarılı işler ortaya koymak istediklerini söyledi.
Bu muvaffakiyete Zeynep’le ulaşmaya yakın olduklarını belirten Görgün, “Zeynep’le özel eğitime 9 aylıkken başladık. Zeynep’in gelişimine yakından şahit oldum. 8 yaşına kadar özel eğitim devam etti. 8 yaşında da evvel yüzmeyle başladık zira sporda kasların güçlülüğü ve gelişimi çok değerli. Daha sonra hareket eğitimiyle hangi branşlarda yetkinlik kazanabilir diye hareket eğitimlerine devam ettik.” dedi.
Görgün, Zeynep’in masa tenisine yatkınlığının fark edilmesiyle bu alana yöneldiğini anlatarak, Türkiye’de çeşitli derecelerinin yanı sıra dünya üçüncülüğünün bulunduğunu söz etti.
Yeliz Görgün, çocukların özel eğitim almasının, akademik muvaffakiyetin değerli olduğunu lakin 18 yaşından sonra kendi başlarına hayatlarına devam etmelerinin daha değerli olduğunu vurgulayarak, “Çocuklarımızı spor kısmında da destekleyebilirsek onlar birtakım imkanlara sahip olacak. Ulusal sportmen olarak 4 yıl daha devam ederse istediği bir üniversitenin Vücut Eğitimi ve Spor Yüksekokuluna (BESYO) gidebilecek, devlet takımında iş sahibi olacak ve ömür uzunluğu da onur maaşı alabilecek.” diye konuştu.
Görgün, öbür çocuklara örnek ve umut olmak istediklerini lisana getirerek, kendilerine dayanak olan sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Antrenör Ogün Sarı: “Çocuklarımızın ilerlemelerine şahit olmak heyecan verici”
Antrenör Ogün Sarı da özel çocuklarla ilgili çalışmalarının temelinde onları teşvik etmek ve örnek olmalarını sağlamak olduğunu belirterek, “Özel ihtiyaçlı çocuklarımızın kendi muhtaçlıklarını karşılamaları, hayatlarını idame ettirebilmelerinin yanı sıra ‘Toplumda biz de varız’ niyetiyle kendilerini ispatlamalarını istiyoruz.” dedi.
Sarı, bu sporla uğraşan her çocuğu başarılı saydıklarını lisana getirerek, “Çünkü çocuklarımız bu sporu yaparken maddi ve manevi güçlü yollardan geçiyor. Ailesel olarak da bunların üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Bunlar bizim için çok değerli. Çocuklarımızın spor yapmaları, bu kulvarlarda ilerlemelerine şahit olmak heyecan verici. Zeynep’in başladığı yolda ilerlemesine ve başarısına da yakından şahit olmak gurur verici.” sözlerini kullandı.
Anne Ayşe Tuncay ise kızının daima bir spor kısmıyla uğraşmasını istediklerini, yetenek taramasında masa tenisine yatkınlığının keşfedildiğini kaydetti.
Özel çocuklarla yakından ilgilenilmesi gerektiğini vurgulayan Tuncay, “Bana daima, ‘Bir şey yapamaz, bir yere kadar yapar, çok fazla uğraşma.’ denildi. Çok azmettim, kızımın yapabileceğine inandım. Bu türlü özel çocukların bir şeyler başarabileceğine, ‘Biz de hayatın içerisindeyiz.’ diyebileceklerine inandım. Bu yolda ilerlemeye devam ettik. Daha da bir şeyler başarabileceğimize inanıyoruz. Gayelerimiz çok büyük, dünya şampiyonu olmak istiyoruz. Bunun için de hazırlıklarımız devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Baba Bestami Tuncay, kızıyla gurur duyduğunu, yeni dereceler elde etmek istediklerini, bunun için çalışmalara devam ettiklerini belirtti.
