By
SAMSUN Mimarlar Odası Şube Başkanı Burak Şener, Canik ilçesinde Adem Kaya (35) ve kızları Açelya Mina (5) ile Alya Kaya’nın (7) ömrünü yitirdiği heyelana ait, “Evet, yıllar boyunca yağan yağmur, eriyen kar, vakitle o kütleyi zayıflatmış olabilir. O taş kopmasın diye neler yapılması gerekiyorsa, o tedbirler alınmalıydı. Şev çalışmasıyla hafriyat yapılmalıydı, aşikâr oranlara nazaran teraslama uygulanmalıydı ancak yapılmamış” dedi.
Canik ilçesindeki akaryakıt istasyonunun yanında bulunan oto yıkama kısmında 27 Nisan akşamı arabalarını yıkarken dağdan kopan kaya ve toprak modüllerinin altında kalan Adem Kaya ve kızları Açelya Mina ile Alya Kaya’nın hayatını yitirdiği, anne Çiğdem Kaya’nın yaralandığı heyelanla ilgili Samsun Mimarlar Odası Şube Başkanı Burak Şener, DHA’ya açıklamalarda bulundu.
‘NEDEN BU TÜRLÜ BİR YER İMARA AÇILDI’
İhmallerin göz gerisi edilmemesi gerektiğini söyleyen Burak Şener, “Böylesine dik bir kaya kütlesini hiçbir şev çalışması yapmadan orada bırakmak kabul edilebilir değil. Evet, yıllar boyunca yağan yağmur, eriyen kar, vakitle o kütleyi zayıflatmış olabilir. O taş kopmasın diye neler yapılması gerekiyorsa, o tedbirler alınmalıydı. Şev çalışmasıyla hafriyat yapılmalıydı, belirli oranlara nazaran teraslama uygulanmalıydı fakat yapılmamış. Biz burada neyin nasıl yapılması gerektiğini tartışıyoruz, zira yapılması gerekenler yapılmamış. Bu yalnızca teknik bir eksiklik de değil. Bu ihmali doğuran asıl şey, oranın imara açılmış olması. Asıl sorgulanması gereken şey, neden bu türlü bir alanın imara açıldığıdır. Kimler bu kararı verdi? Hangi münasebetlerle onaylandı? Orada bugün üç insanın canına mal olan bir ihmalse kelam konusu olan, bu ihmalin tohumları çok daha evvel atılmış. Bu kadar kolay olmamalı imar kararları almak. Oranın imara açılmasını isteyen, bunu talep eden herkesin ve o kararı mecliste onaylayanların sorumluluğu var. O alan o halde bırakılmışsa, bu açık bir ihmaldir. Herkes kendini o acılı annenin yerine koysun. 3 can gitti orada. Bu kadar kolay geçilemez” tabirlerini kullandı.
‘İMAR PLANLARI ANAYASA ÜZERE OLMALI’
‘ Zelzele, sel ya da bu türlü bir heyelan olduğunda gerçek ortaya çıkıyor. O vakit da artık çok geç oluyor. Bu yüzden kentlerin imar planları bir anayasa üzere olmalı” diyen Şener, şöyle konuştu:
“Bugün ‘burası park alanı’ diye belirlenmiş bir yer ise, kıyamete kadar o denli kalmalı. Kimsenin şahsi çıkarları, ekonomik tasaları bu kararların önüne geçmemeli. Lakin görüyoruz ki raporlarla oynanıyor, kararlar değiştiriliyor. Tahminen de artık bu sistemin değişmesi lazım. Belediyelerdeki karar süreçlerinin teknik bilgiyle desteklenmesi koşul. Şayet kâfi teknik bilgi yoksa bilen kurumlardan görüş alınmalı. Mimarlar Odası olarak biz zaten kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşuyuz. Bizim hiçbir ticari ya da siyasi çıkarımız yok. Tek sıkıntımız kamu faydası. Bu yüzden belediye meclislerinde, karar süreçlerinde meslek odalarının görüşlerine yer verilmesi gerekiyor. Zira biz kentleri, insan hayatını siyasetin üzerinde tutuyoruz. Şayet bu felaket bize bir ders verecekse, o ders sistemin artık büsbütün gözden geçirilmesi gerektiğidir. Bu cins ihmallerle bir daha karşılaşmamak için teknik akla, kamu faydasına ve meslek etiğine kulak verilmesi kaide.”
