By Otomotiv satış sonrası eser ve hizmetler dalının temsilcileri bu yıl ikincisi düzenlenen Aftermarket Doruğu’nda bir ortaya geldi.
Otomotiv Satış Sonrası Eser ve Hizmetleri Derneği’nden (OSS) yapılan açıklamaya nazaran, dernek tarafından düzenlenen ve otomotiv satış sonrası kanalındaki önde gelen ulusal ve memleketler arası tedarikçilerin buluştuğu tepe İstanbul’da gerçekleştirildi.
Sektörün tüm ögelerinin geniş iştirakiyle yapılan dorukta, otomotiv sanayisinde yaşanan esaslı değişimin satış sonrası pazarına yansımaları ile kesimin karşılaştığı sorun ve sorunlara dair sunulan tahlil teklifleri masaya yatırıldı.
Alanında uzman isimlerin konuşmacı olduğu ve çok sayıda oturumun düzenlendiği aktifliğin açılışında konuşan OSS Yönetim Kurulu Lideri Ali Özçete, derneğin tepeyle birlikte 30. yılını kutladığını belirterek, bu müddette bölümün değerli yol kat ettiğini bildirdi.
Aradan geçen müddette yaşanan değişimi anlatan Özçete, kesimin artık Türkiye geneline yayıldığını, bütün teknolojik yatırım ve altyapılarını sağladığını belirtti.
Özçete, “Sektörümüz yalnızca Türkiye’de değil dünyada da gelişiyor ve biz de gelişen dala entegreyiz. Bağımsız yenileme pazarının en güçlü halkasıyız.” açıklamasında bulundu.
“Yedek kesim dalı ihracat şampiyonu”
Ali Özçete, yedek modül kesiminin ihracat şampiyonu olduğunu hatırlatarak, şu tabirleri kullandı:
“Otomotiv dalı geçen yıl 40 milyar dolarla ihracat şampiyonu oldu. Otomotiv denince maalesef son tüketicinin aklına yalnızca sıfır araçlar geliyor. Gerçek şu ki 40 milyar dolarlık otomotiv ihracatı içerisindeki en büyük hisse 14 milyar dolarla yedek kesim kesiminin. Münasebetiyle ülkenin lokomotif dişlisi biziz. Yedek kesim bölümü Türkiye’nin ihracat şampiyonudur. Bu hoş gelişimlerin içerisinde artık savaşların ekonomik savaşlara dönüşmesi, bölüm olarak bizi çok önemli manada etkiliyor.”
Özçete, OSS olarak bu gidişata güçlü bir formda “hayır” dediklerinin altını çizerek, “Çünkü biz savaşın enstrümanı olan bir dal değiliz. Kıtalararası gerçekleşen ticari savaşlardan etkilenmek istemiyoruz. Ticari savaşlara nazaran ülkemizde ve dünyada istikamet bulmak istemiyoruz. Uzun vadeli planlar yapıp ve stratejiler belirleyip yatırımlarımızı buna nazaran planlamak istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
