By
ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar’ın (55) vefatına ait davaya bakan Kemer 4. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘Kasten öldürme’ ihtimali nedeniyle misyonsuzluk kararı vererek, belgeyi Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
ATSO Başkanı Ali Bahar, 18 Temmuz 2024 akşamı kendisine ilişkin ‘Alber’ isimli tekne ve beraberindeki M.S.Ç. ve Y.C.Ç. ile Kemer Marina’dan denize açıldı. Geceyi denizde geçiren 3 kişi, sabah marinaya dönmek üzere hareket etti. Argümana nazaran Ali Bahar, marinaya yanaştıkları sırada teknede oturmak için kullanılan bir minderin denize düşmesi üzerine suya atladı. Tekneyi kullanan arkadaşı M.S.Ç. durumu fark etmeden hareket yapınca motor pervaneleri ortasında kalan Ali Bahar, ömrünü yitirdi. Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı, Ali Bahar’ın vefatına ait iddianame hazırladı. Ali Bahar’ın bedeninde 2.55 promil alkol ve anestezik ilaç lidokain hususu bulunduğu kaydedilen iddianamede, M.S.Ç. ve Y.C.Ç. hakkında ‘Taksirle mevte neden olma’ suçlamasıyla 2 yıldan 6’şar yıla kadar mahpus talep edildi.
AVUKATTAN TUTUKLAMA TALEBİ
Davanın üçüncü duruşması, Kemer 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar, tutuksuz sanık M.S.Ç. ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Y.C.Ç. ise duruşmada yer almadı. Davada Bahar ailesinin avukatı Naim Karakaya, 2 sanığın tutuklu yargılanması yahut isimli denetim kurallarının ağırlaştırılmasını, mahkemenin misyonsuzluk kararı vererek davanın Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesini talep etti. Şebnem Bahar da bu talebi yineledi.
‘RAPORLAR BİRBİRİYLE UYMUYOR’
Sanık avukatları da evraktaki eksper heyetinde gemi kaptanı olmaması nedeniyle raporun yetersiz olduğunu, evraka sundukları uzman raporuyla eksper raporunun birbiriyle uymadığını ve dava dışındaki gelişmelerin evraka tesir ettiklerini düşünerek saklılık kararı getirilmesini, duruşmaların kapalı yapılmasını, davanın bir ceza davası olduğunu, bu nedenle Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesinin hukuka ters olduğunu belirtti.
AĞIR CEZAYA SEVK EDİLDİ
Beyanların akabinde mahkeme, M.S.Ç. ve Y.C.Ç. hakkında ‘Taksirle mevte neden olma’ kabahatinden kamu davası açıldığını lakin sanıkların ‘Kasten öldürme’ kabahatine sebebiyet vermesi ihtimaline istinaden, kabahatin değerlendirilmesinin Ağır Ceza Mahkemesi’nin misyon alanına girmesi nedeniyle misyonsuzluk kararı verdi. Mahkeme, evrakın Antalya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevkine hükmetti.
‘İFADELER ORTASINDA ÇELİŞKİLER VAR’
Duruşma sonrası açıklama yapan Bahar ailesinin avukatı Naim Karakaya, “Kemer Asliye Ceza Mahkemesi misyonsuzluk kararı vererek, olayın taammüden işlenmiş olabileceğine dair kanıtların var olduğuna ve bu kanıtların değerlendirilmesinin Antalya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gerekçesiyle misyonsuzluk kararı verdi. Bu kararı son derece yerinde buluyoruz. Merhumun vefatındaki çelişkilerin, belirsizliklerin ortaya çıkması açısından hayli kıymetli bir karar olduğunu düşünüyoruz. Olaydan çabucak sonra bireylerden alınan sözler var. Daha sonra yeniden alınan tabirler, keşifte alınan tabirler var. Bu tabirler ortasındaki çelişki son derece gün yüzüne çıkmakta” dedi.
‘SANIKLARIN NET BİR ANLATIMI YOK’
Sanıkların kaçma kuşkusuyla olaydan çabucak sonra adreslerini değiştirdiklerini argüman eden Karakaya, “3 uzman tarafından alınan uzman raporu var. Bu raporda çok açık bir tespite yer verildi. Sanıkların gerçek dışı anlatım yaptıkları tespit edilmiştir. Dinlenen şahit, sanık Y.C.Ç.’nin olaydan sonraki anlatımları doğrultusunda, aslında kendisinin oluşan tartışma hasebiyle itmiş olabileceği ile ilgili bir beyanda bulunmuştur. Merhumun vefatındaki olayın aydınlatılmasını bekliyoruz. Bu olayın üzerinden çok uzun müddet geçmesine karşın hala sanıklar olayın ne halde olduğu konusunda net bir anlatım sağlayamamaktadır” diye konuştu.
‘KASTEN ÖLDÜRDÜKLERİ SUÇLAMASIYLA DEVAM EDECEK’
Karakaya, “Çok küçük bir alan olmasına karşın herkes ‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’ formunda beyanda bulunarak yargılamadan sıyrılmaya çalışmaktadır. Sanıkların yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi. Yargılamanın bundan sonraki kısmı, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde, her iki sanığın iştirak iradesinde merhum Ali Bahar’ı taammüden öldürdükleri suçlamasıyla devam edecek. Bahar ailesi olarak bu davaya, merhuma sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
‘GERÇEKLERİN AÇIĞA ÇIKMASINI İSTİYORUZ’
Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar ise “9 aya yakın bir vakittir eşim Ali Bahar’ın nasıl öldüğünü öğrenemedik. Vefatıyla ilgili sır perdesinin ortaya çıkmasını, gerçeklerin açığa çıkmasını istiyoruz. Adaletin verdiği her türlü karara hürmetimiz sonsuz” diye konuştu.
