By Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Çankaya Üniversitesi’nde gençlerle bir ortaya geldi. Meslek Fuarı açılış programı konuğu olarak üniversiteli gençlere hitap eden Ardıç, iş hayatını, Ankara Sanayi Odası’nı, Başkent’te endüstrinin dününü, bugününü ve geleceğini anlatarak, meslek planı yapan gençlere tavsiyelerde bulundu.
ASO Başkanı Ardıç’ı Çankaya Üniversitesi’ne gelişinde Rektör Prof. Dr. Hadi Hakan Maraş karşıladı. Rektör Prof. Dr. Maraş ile birlikte üniversitede kısa bir gezinti yapan ve gençlerle sohbet eden Ardıç, daha sonra Merkez Yerleşke Kırmızı Salon’da “ASO Başkanı Seyit Ardıç Geleceğin Başkanlarıyla Buluşuyor” programında üniversitelilere hitap etti.
“Servet değil sermaye birikimi”
Geleceğin mimarı gençlerle bir ortaya gelmekten, onların gücünü ve dinamizmini görmekten her vakit büyük güç aldığını belirten Ardıç, çalışma ömrüne nasıl başladığını, iş hayatındaki dönüm noktalarını, Ankara Sanayi Odası ile nasıl tanıştığını ve başkanlığa nasıl seçildiğini gençlerle paylaştı. İş hayatındaki temel siyasetlerinin servet değil sermaye birikimi yapmak olduğunu belirten Ardıç, “Çünkü finansal manada her vakit güçlü olmalısınız. Aslına bakarsanız iş dünyasının problemlerinden birisi de bu esasen; para kazanınca çabucak otomobilini, meskenini değiştirir, yazlık alır, o da yetmez daha büyüğünü, daha lüksünü alır. Ancak en ufak bir kriz periyodunda de büyük ıstıraba girer. Bizim şirketimiz, sermayesi güçlü olduğu için her krizden güçlü çıkmayı başardı” sözlerini kullandı.
“Hedefimiz ülkemizin başşehrini sanayi ve teknolojinin başşehri yapmak”
Ankara Sanayi Odası ile 1999 yılında tanıştığını ve 2005 yılında Zafer Çağlayan’ın başkanlığındaki idare konseyine en genç üye olarak girdiğini belirten Ardıç, “26 yıldır Komite Üyeliği, Meclis Üyeliği, Yönetim Kurulu Sayman Üyeliği, Yönetim Kurulu Başkanvekilliği dahil tüm organlarda seçilerek vazife yaptım. 13 Aralık 2022’den bu yana da Yönetim Kurulu Başkanlığı misyonunu yürütüyorum. İş hayatındaki bilgi, birikim ve deneyimlerimi Ankara’da ve ülkemizde endüstrinin daha da gelişmesi için aktarmaya çalışıyorum. Ankara Sanayi Odası olarak bizim maksadımız, ülkemizin başşehrini sanayi ve teknolojinin de başşehri yapmak” tabirlerini kullandı.
“Korumacı siyasetlerle ticaret savaşları da tüm süratiyle sürüyor”
Ankara Sanayi Odası’nın çalışmalarını da anlatan Ardıç, Başkent’e bir teknoloji üssü ve hür bölge kurmak için çalışmalara başladıklarını söyledi. Ardıç, “Dünya çok süratli bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Dijitalleşme, yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik ekseninde global iktisat süratle dönüşürken, muhafazacı siyasetlerle ticaret savaşları da tüm süratiyle sürüyor. Kalkınma amaçlarımıza ulaşabilmek için yalnızca üretimimizi ve ihracatımızı artırmanın tek başına kâfi olmadığını biliyoruz. Verimliliğimizi ve yüksek teknolojili eser ihracatımızı da artırmak zorundayız” dedi.
Markalaşma ve marka bedelinin kıymetine de dikkatii çeken ASO Başkanı Ardıç, “Ülke olarak maksadımız dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına girebilmek. Şayet bu gayesi gerçekleştirmek istiyorsak, kesinlikle milletlerarası seviyede rekabet edebilecek marka firmalar oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.
“Beşeri sermayemizi verimli kullanmalıyız”
Eğitimin ehemmiyetine vurgu yapan ASO Başkanı Ardıç, şöyle devam etti:
“Ortaöğretimdeki neredeyse her öğrencimizi üniversite için hazırlıyoruz. Akademik bir muvaffakiyet vaat ediyor mu, ilgi alanına, yeteneğine nazaran bir seçim yapacak mı bakmıyoruz. Sonuçta hiçbir akademik muvaffakiyet vaat etmeyen pek çok gencimiz bir formda Anadolu’daki bir üniversitenin bir kısmından mezun oluyor, işsizler ordusuna katılıyor. Üniversite imtihanında birkaç matematik netiyle öğrenci alan mühendislik fakülteleri olduğunu duyuyoruz. Gençlerimiz kabiliyeti ve potansiyeli olmayan bir mesleğe yöneldiği için hem başarısız hem de mutsuz oluyor. Kalkınmanın en kıymetli itici gücü olan beşeri sermayemizi verimli kullanmalıyız. Yapmamız gereken, akademik muvaffakiyet vaat etmeyen öğrenciyi, mesleksel eğitime yönlendirmek olmalıdır. Kabiliyetine nazaran bir mesleksel eğitim alırsa, gelecekte çok başarılı bir usta olabilir. Girişimcilik potansiyeli de varsa, kendi işletmesini kurup, büyütebilir.”
“En tehlikeli olan insan kaynağımızda verdiğimiz cari açık”
Üniversiteli gençlere meslek planları ve girişimcilik konusunda da tavsiyelerde bulunan Ardıç, “Bizim en kıymetli kıymetimiz sizlersiniz. Düzgün eğitim almış, genç ve nitelikli insan kaynağı ülkemizin en büyük sermayesi. Fakat nitelikli gençlerimiz, işgücümüz yurt dışına göç ediyor. TÜİK dataları nazaran 2023 yılında Türkiye’den yurt dışına giden Türk vatandaşı sayısı bir evvelki yıla nazaran yüzde 110 artarak 290 bini aştı. Bunlar ortasında tabiplerimiz, mühendislerimiz var. Fakat öbür taraftan da dünyanın en çok göç alan ülkesiyiz. Kimler göç ediyor ülkemize; Suriyeliler, Afganlar, Iraklılar Bunlar da çoklukla tarım ve hayvancılıkta çalışıyorlar. Yani baktığımız vakit doktor mühendis ihraç ediyor; çoban ithal ediyoruz. Daima cari açık cari açık diye konuşuluyor ya, işte en tehlikeli cari açık aslında budur. Beşeri sermayemizde, insan kaynağımızda verdiğimiz cari açıktır en tehlikeli olan” sözlerini kullandı.
“İş hayatına atılmaktan korkmayın”
Gençlere iş hayatına atılmaktan, makul ölçülerde risk almaktan korkmamalarını tavsiye eden Ardıç, şunları söyledi:
“Bundan 10 yıl, 20 yıl sonra da tahminen sizlerden birilerinin muvaffakiyet kıssalarını konuşuyor olacağız. Kâfi ki gözü pek olun. Teşebbüsçü olmayı planladığınız dalda iş gücü olarak kesinlikle kendi emeğinizi de koyun. Herkesin düşündüğünden farklı düşünmeye çalışın, yani kesinlikle bir fark oluşturun. Değişime açık olun; dünyayı, yenilikleri güzel takip edin. Zira her şey çok süratli değişiyor. ve doğal ki emniyetli olun. Toplumsal sermayenizi itimat bağı üzerinden kurun. Paydaşlık yapmaktan çekinmeyin ancak ortağınızı âlâ seçin. Hiçbir zorluk sizi yıldıramasın. İş dünyasında birçok zorlukla karşılaştım. Başlangıçta işler beklediğim üzere gitmedi, başarısızlıklarım oldu. Lakin her seferinde tekrar kalktım. Zira şunu fark ettim; başarısızlıklar aslında birer fırsattır. Her yanılgı gerçek yolda daha sağlam adımlar atmamızı sağlar. Kendinize inanın, her vakit tekrar başlamak için bir fırsat olduğunu unutmayın. Muvaffakiyetin temeli, her şeyden evvel sabır, azim ve daima öğrenme isteğidir. Daima öğrenin ve yeniliklere açık olun.”
“Bizlere bu kapıları açan Cumhuriyet’tir”
ASO Başkanı Ardıç, konuşmasını şöyle tamamladı:
Size ülkesini, bayrağını çok seven bir vatandaş olarak söylemek istediğim birkaç cümle var. Aslında tüm bu anlattıklarım tek bir noktaya bağlanıyor. Isparta’nın bir köyünde doğan Süleyman Demirel’i Cumhurbaşkanı yapan da, Robert Koleji mezunu Bülent Ecevit’i başbakan yapan da, Anadolu’nun küçük bir köyünde doğan, emeğinin, alın terinin karşılığını alan, ülkesine hizmet edebilmek için yılmadan, mahzur tanımadan çalışan Seyit Ardıç’ı, demokratik seçimlerle iş dünyasının tepe örgütlerinden birinin Başkanı yapan da Cumhuriyettir. ve natürel ki bize bu kapıları açan da Ulu Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ata’mızın prensipleri doğrultusunda, onun gösterdiği medeniyet yolundan ayrılmadığımız sürece hem kendi istikbalimiz hem de ülkemizin geleceği çok daha parlak olacaktır. Sevgili gençler; sizler geleceğimizsiniz, en büyük zenginliğimizsiniz ve hepiniz çok değerlisiniz. Biz ülkemizin parlak geleceğine inanıyoruz. Zira Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Başkanımızın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün unsurları doğrultusunda azimle, kararlılıkla, yılmadan çalışmaya devam ediyoruz.” – ANKARA
