By Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) resmi ajansı WAM’ın haberine nazaran, BAE Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile telefonda görüştü.
GAZZE’YE ACİL YARDIM VE ATEŞKES İÇİN BÖLGESEL UZLAŞI
Telefon görüşmesinde, birinci etapta Gazze Şeridi’ndeki yaklaşık 15 bin sivilin besin muhtaçlığını karşılamak gayesiyle BAE’den acil insani yardım ulaştırılmaya başlanması konusunda muahedeye varıldı.
Taraflar, yine ateşkes mutabakatına varılması, ateşkesin sağlanması ve esirlerin hür bırakılması istikametindeki bölgesel ve milletlerarası uğraşları da ele aldı.
Anlaşma ayrıyeten Gazze Şeridi’ndeki fırınların işletilmesi için gereken temel materyallerin yanı sıra çocuklara yönelik temel gereksinimlerin sağlanmasını ve bu materyallerin sivillerin muhtaçlıklarını karşılamak üzere daima olarak temin edilmesini de içeriyor.
GAZZE’DE YARDIM KRİZİ SÜRÜYOR
Bin Zayid, görüşmede, insani ve tıbbi yardımların Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına acil, ağır, inançlı ve rastgele bir pürüze takılmadan ulaştırılmasının ehemmiyetini vurguladı.
Birleşmiş Milletlerden (BM) dün yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ne 11 haftadır insani yardım ambargosu uygulayan İsrail’in 93 tırın girişine müsaade verdiğini duyurmasına karşın Filistinlilere yardımın ulaştırılmadığı bildirilmişti.
Yardım tırlarının Filistin tarafına geçmesine karşın dağıtılamadığı aktarılan açıklamada, Gazze’ye giren yardım tırlarının hiçbirinin trafik, lojistik ve güvenlik meseleleri nedeniyle İsrail ambargosuyla insani krize sürüklenen Filistinlilere ulaşamadığı belirtilmişti.
SİYASİ BASKI SONRASI GERİ ADIM
Uluslararası kuruluşlar, kıtlık tehlikesi altındaki Gazze’ye girişine müsaade verilen insani yardım ölçüsünün gereksinimin çok altında olduğu ikazını yapıyor.
İsrail, 2 Mart’tan bu yana insani yardım ambargosu uyguladığı Gazze Şeridi’nde “kıtlık yaşanmaması için temel ölçüde besin geçişine müsaade vereceğini” açıklamıştı.
İsrail devlet televizyonu KAN ise Gazze’ye insani yardım geçişinin derhal başlatılmasına ait kararın ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Tel Aviv’e uygulanan siyasi baskı nedeniyle alındığını bildirmişti.
