By Kurban Bayramı yaklaşırken gözler tekrar kurbanlık pazarlarına çevrildi. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Lideri Nihat Çelik, bu yılki kurbanlık arzı, fiyatlar ve alandaki duruma ait kıymetli açıklamalarda bulundu.
Kurbanlık satışlarının başladığını hatırlatan Çelik, “Bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu üzere rastgele bir arz meşakkati beklenmiyor. Üreticilerimiz, bayram için kâfi sayıda hayvanı hazırlamış durumda. Hatta bu yıl satışa sunulan küçükbaş hayvan sayısı 3 milyonu aşacak” dedi.
KÜÇÜKBAŞ KURBANLIKLARA TALEP YÜKSEK
Kurban tercihinde yeniden küçükbaş hayvanların öne çıktığını söz eden Çelik, fiyatlara ait ise şu değerlendirmede bulundu:
Kurbanlık fiyatları bölgelere nazaran değişkenlik gösterse de genel olarak geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 18’lik bir artış öngörüyoruz. Bu artışın temel nedeni yem ve öbür üretim maliyetlerindeki önemli yükseliş. Şu an için küçükbaş kurbanlıklarda canlı kilogram fiyatı 270 ile 300 lira ortasında değişiyor. Bu da bir kurbanlığın 11 bin ila 18 bin lira ortasında alıcı bulacağı manasına geliyor. Büyükbaşlarda ise fiyatlar 100 bin liradan başlayarak 160 bin liraya kadar çıkabiliyor.
KURBAN PAYI 13 BİN 500 LİRA
Çelik, Türkiye Diyanet Vakfı’nın bu yıl kurban pay bedelini 13 bin 500 lira olarak belirlediğini anımsatarak, bu fiyatın genel piyasa kurallarına nazaran makul olduğunu kaydetti. Öte yandan vatandaşlara da davette bulunarak, kurbanlarını direkt yetiştiricilerden temin etmeleri ve fırsatçılara karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
“YETİŞTİRİCİLERDEN FİYAT ALINMASIN” ÇAĞRISI
Belediyelere de Kurban Bayramı öncesi çağrıda bulunan TÜDKİYEB Başkanı, satış ve kesim alanları konusunda üreticilerin karşılaştığı zorluklara değindi:
Her bayram öncesi birebir sorunu yaşıyoruz. Belediyeler, satış ve kesim yerleri için üreticilerden yüksek işgaliye bedelleri talep ediyor. Halbuki toplumsal belediyecilik anlayışı gereği bu hizmetlerin fiyatsız olması gerekir. Kurban Bayramı yılda bir sefer yaşanıyor, bu özel vakit dilimi kar kapısı değil, dayanışma fırsatı olarak görülmeli.
