By
HAZİNE ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Uyguladığımız programla 2025 yılında da enflasyon düşmeye devam edecek. Biz buna inanıyoruz. Düşüş devam edecek; zira bizim en büyük önceliğimiz hayat pahalılığıyla mücadeledir” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlık Dikmen Yerleşkesi’nde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen Finansal Okuryazarlık Günü Programı’nda konuştu. Aktifliğe, Bakan Şimşek’in yanı sıra, Sermaye Piyasası Kurulu Lideri İbrahim Ömer Gönül ile çok sayıda bakanlık çalışanı ve davetli katıldı. Bakan Şimşek, “Standard&Poor’s, küresel finansal okuryazarlık konusunda bir çalışma yapmış. Oradaki bilgilere nazaran; dünya genelinde her 100 bireyden 33’ü finansal okuryazar iken, Türkiye’de bu sayı sadece 24. Yani bu çalışmaya nazaran; bu 2022 yılında yapılmış bir çalışma, Türkiye’de finansal okuryazarların toplam nüfusa oranı yüzde 24. Münasebetiyle dünya ortalamasına nazaran biz biraz açığa sahibiz. Finansal okuryazarlığın düşük olmasının maalesef ağır sonuçları da olabiliyor hem ferdî ölçekte hem de toplumsal ölçekte. Zira finansal okuryazarlık düşük olunca bireyler istismara açık oluyor, manipülasyona açık oluyor” dedi.
‘2025 YILINDA DA ENFLASYON DÜŞMEYE DEVAM EDECEK’
Geçen sene yapılan enflasyon iddialarının, datalarla uyuştuğunu belirten Bakan Şimşek, “Ülkemizde, enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren, geçen yıldan bahsediyorum, düşmeye başlayacağını ve dezenflasyon programı uygulayan ülkelerde, programın genelde erken basamağında, lokal para ünitesinin gerçek olarak pahalandığını, bunun bir müşahede olduğunu söz ettik. 2024 yılına bakarsanız, aslında bu müşahedelerimizin genel manada tuttuğunu, yani gerçekleştiğini göreceksiniz. Gerçekten, geçen yılın ikinci yarısından itibaren, enflasyon süratli bir formda düşüşe geçti. Yani yıl ortasında yüzde 75’lere kadar çıkan enflasyon, yılın sonunda yüzde 44 civarında tamamlandı. Cari açık, ulusal gelire oran olarak yüzde 1’in altına düştü, yüzde 0,8. Program başlangıcında cari açık, Mayıs 2023’e gidersek, yüzde 5,5 civarındaydı. Gerçekten, geçen yılın ikinci yarısından itibaren bu çerçevede birinci çeyrekteki o yönlendirmelere karşın yılın ikinci yarısında vatandaşlarımızın, yurt içi yerleşik firmalarımızın, şirketlerimizin tercihlerini Türk lirasından yana yaptıklarını görmeye başladık. Uyguladığımız programla 2025 yılında da enflasyon düşmeye devam edecek. Biz buna inanıyoruz. Düşüş devam edecek; zira bizim en büyük önceliğimiz hayat pahalılığıyla gayrettir. Vatandaşımızın alım gücünün artması için enflasyonu düşürmek bizim en büyük önceliğimiz. Bu çerçevede çalışmalarımıza devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
‘PETROL VE DOĞAL GAZ İTHALATINA YAKLAŞIK 1 TRİLYON DOLAR ÖDEDİK’
2025’te cari açığın düşük olacağını vurgulayan Şimşek, “Mal sattığımız piyasalar, pazarlar; yani global iktisat yavaş büyüdüğü için dış talep de zayıf. Ancak ona karşın cari açık-milli gelir oranını yüzde 1,5 civarında öngörüyoruz bu etapta. Natürel önümüzdeki periyoda baktığımız vakit yeşil dönüşümü hızlandırıyoruz. Türkiye, giderek daha fazla yenilebilir güçten gereksinimini karşılıyor. Bu niçin kıymetli? 2003 yılından itibaren bakarsanız, bugüne kadar Türkiye, petrol ve doğal gaz ithalatına yaklaşık 1 trilyon dolar ödedi. Ufak bir sayı değil. Türkiye 2000’li yılların başından bu yana 1 trilyon doları petrol, doğal gaz ve türevlerini almak üzere dışarıya aktardı. Artık yeşil dönüşümle, yerli ve yenilenebilir güç imkanlarıyla biz bu tabloyu değiştiriyoruz. Bakın nisan ayı prestijiyle Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 53’ü yenilenebilir kaynaklardan elde edildi. 2024’ün tamamına bakarsan bu oran yüzde 48. Bu şu demek; gelecekte Türkiye’nin petrol, doğal gaz ithalat faturası düşecek demek. Ne demek bu? Dış ticaret açığı düşecek, cari açık düşecek demektir. 2024 yılında altın ithalatını bir kenara bırakırsanız, aslında Türkiye bir cari fazla vermiştir. Makul seviyede, ölçülü seviyede bir büyüme ile çok istisnai olarak altın ithalatı hariç, Türkiye fazla verdi. Bu fazla devam ediyor şu anda” değerlendirmesinde bulundu.
Her yaşta finansal okuryazarlık eğitiminin bir zaruret olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, bu konuda farklı kurumlarla yapılan iş birliklerinden kelam ederek, “O nedenle sadece Milli Eğitim Bakanlığı ile de değil, yalnızca üniversitelerimizde değil, birçok kamu kurum ve kuruluşuyla yahut sivil toplum kuruluşları ile protokoller imzalanıyor, programlar yapılıyor, çalışmalar sürdürülüyor. Az evvel birtakım sayılar verildi. Denildi ki; ‘1 milyon kişinin üzerinde birey, bu finansal okuryazarlık platformu üzerinden sertifikalandırıldı.’ Bu kıymetli bir sayı, nitekim 1 yılda büyük bir muvaffakiyet. Bu istikamette yapılacak çalışmalarda Türkiye’nin finansal okuryazarlık oranı yükselmiş olacak. Bu iştirakçilerin yüzde 41’i bayanlardan yüzde 42’isi de gençlerden oluşuyor. Bu hakikaten çok manalı ve kapsayıcı” diye konuştu.
