By
İLETİŞİM Başkanı Fahrettin Altun, “El attığı problemleri çözen, gittiği yere istikrar, barış ve refah götüren, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘Zalime Yavuz, mazluma Yunus’ olan bir Türkiye var. Lisana kolay, yarım asra yaklaşan terör problemini çözme iradesi gösteren, berbatlığı ortadan kaldırırken kardeşlik iklimini büyüten bir Türkiye var” dedi.
Fahrettin Altun, İrtibat Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Türkiye- Balkanlar Medya Forumu’ programında konuştu. Altun, bölgesel tansiyonların büyüdüğünü ve belirsizliklerin dünyayı içine alacak formda genişlediğini belirterek, “Bu ortamda Balkanlar’ın istikrarı, huzuru ve refahı elbette en öncelikli mevzular ortasında olmalıdır. Balkanlar’daki ekonomik kırılganlık, ağır göç, istihdam, alt ve üstyapı problemlerine yönelik tahlil odaklı yaklaşımlar ve iş birlikleriyle bölgenin güvenliği ve istikrarına verilecek her türlü katkı çok değerlidir. Balkan coğrafyası, ‘arada kalmış topraklar’ mantalitesiyle global güç merkezlerinin nüfuz alanı, askeri-siyasi ittifaklar ortasında bir geçiş ve gayret alanı olmamalıdır. Çatışma ve krizleri körükleyen değil tansiyonu düşüren; uzlaşıya imkan sağlayan bir ülke olarak Türkiye, global adalet için çalışmaktadır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkün’ daveti bu adalet arayışının bir yansımasıdır. Bu söz, 8 milyar insanın hukukunu gözetme uğraşının bir ürünüdür” tabirlerini kullandı.
‘İSTİKRARSIZLAŞTIRILABİLEN TÜRKİYE GERİDE KALDI’
Altun, Türkiye’nin global adalet için uğraş ederken tıpkı vakitte ‘Terörsüz Türkiye’ gayesine yönelik uğraşların de kararlılıkla sürdürüldüğünü belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle Türkiye’de kötücül odakların terörle sonuç alabildiği günler geride kaldı. Terörle, toplumsal kaos hedefleyen provokasyonlarla istikameti tayin edilen, istikrarsızlaştırılabilen bir Türkiye geride kaldı. Yapay gündemlerle, karşılığı olmayan tartışmalarla siyasette endişe kültürü, toplumda telaş duygusu yaratarak sonuç alma bölümü de geride kaldı. Bugün artık savunma endüstrisi imkanlarıyla, askeri ve istihbari gücüyle, ekonomik potansiyeli, tarihi-kültürel derinliğiyle Türkiye Yüzyılı maksadı istikametinde yürüyüşünü kararlılıkla sürdüren bir Türkiye var. El attığı meseleleri çözen, gittiği yere istikrar, barış ve refah götüren, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘Zalime Yavuz, mazluma Yunus’ olan bir Türkiye var. Lisana kolay, yarım asra yaklaşan terör meselesini çözme iradesi gösteren, berbatlığı ortadan kaldırırken kardeşlik iklimini büyüten bir Türkiye var” diye konuştu.
‘İLİŞKİLERİMİZ GÜÇLENEREK DEVAM EDİYOR’
Balkanlar ile bağlantıların güçlenerek devam ettiğini söz eden Altun, “Tüm zorlukları aşarak gerçekleştirdiği büyük atılımlarla Türkiye; istikrarlaştırıcı bir güç, global bir aktör olarak insani bir perspektifle milletlerarası alanda varlık gösteriyor. 2000’lerin başından bu yana Balkanlar’la ilgilerimiz, ‘istikrarı ve barışı’ merkezine alan proaktif, diplomatik, ekonomik ve kültürel araçlarla çok boyutlu biçimde güçlenerek devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri üzere, bugün de Balkanlar’ın bir rekabet alanı değil, iş birliği ve kalkınma alanı olması gerektiği inancıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Altun ayrıyeten, Balkanlar’daki medya çalışmalarının genişlediğini söyleyerek, güçlü ve bağımsız bir medya ekosistemi oluşturulması için bölgede yapılan çalışmaları anlattı.
‘2 BİN 200’ÜN ÜZERİNDE PALAVRA HABERİ İFŞA ETTİK’
Ardından dezenformasyonla çabaya değinen Altun, “Türkiye dezenformasyona en çok maruz kalan ülkeler ortasındadır. ve maalesef Balkanlar’da da Türkiye’ye yönelik dezenformatif içerikler ve kara propaganda faaliyetleri hatırı sayılır boyuttadır. Vakit zaman bu kirli algı operasyonlarının tıpkı odaklarca üretildiğini gözlemliyoruz. Gerek global güç merkezlerinin bölgedeki çıkar hesapları doğrultusunda yaptığı yayınlar gerekse bu odakların aparatına dönüşen FETÖ’nün Türkiye aykırısı gündeme yakıt taşıması, iftira ve palavra kampanyalarını ağırlaştırıyor. Yüzyıllardır birbirini tanıyan halklar olarak, bu çeşitten yıkıcı kampanyalara karşı dikkatli olmalıyız. Bağlantı Başkanlığımız 7/24 palavra ve algı operasyonlarına karşı teyakkuz halinde çalışmalarını yürütmektedir. Bugüne kadar sadece ülkemizde değil, bölgemizde ve dünyada 2 bin 200’ün üzerinde palavra haberi ifşa ettik” sözlerini kullandı.
‘BALKAN COĞRAFYASINDA PROTOKOLLERİ GENİŞLETMEK İSTİYORUZ’
Altun, dezenformasyonla çabanın kurumsallaşmasını ve bu alanda deneyim paylaşımını son derece kıymetli gördüklerini işaret ederek, “Önemsediğimiz bir öbür sıkıntı de medyanın ayrıştırıcı, ötekileştirici lisandan arınma noktasında daha fazla hassasiyet göstermesi gerektiği konusudur. Bilhassa kırılgan devirlerde ve coğrafyalarda, hakikat toprağında yeşeren bir uzlaşıya, bir anlayışa ve birlikteliğe vesile olmak sadece habercilik sorumluluğu değil tıpkı vakitte insani bir misyondur. Bağlantı Başkanlığı olarak bizler, Türkiye İrtibat Modeli çerçevesinde irtibatı kalbi bağlar kuran bir süreç olarak telakki ediyoruz. Saraybosna’da, Tiran’da, Atina’da ve Sofya’da olmak üzere 4 Balkan başşehrinde ‘Stratcom Public Forum: Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ başlıklı milletlerarası paneller düzenledik. Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı olarak, dış temsilciliklerimizle koordineli formda pek çok vesileyle sizlerle bir ortaya geliyoruz. İrtibat alanındaki iş birliğimizi derinleştirme bakımından önemsediğimiz iki mutabakat zaptını geçtiğimiz yıl Arnavutluk ve Sırbistan ile imzaladık. Ortak medya projeleri, eğitimler ve dezenformasyonla gayret bahislerinde uyum sistemlerine imkan sağlayan bu protokolleri Balkan coğrafyasında genişletmek istiyoruz” dedi.
