By
DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, “Türk dünyasıyla aramızı bozmak isteyenlerin manipülasyonları başarılı olmayacak. Buradan hükümetimize yönelik negatif not yüklemeye çalışanların eforları da başarılı olmayacak. Her türlü mevzuyu aile meclisimizde ele almaya devam edeceğiz. Kıbrıs Türkleri de büyük Türk dünyası ailesinin asli ve ayrılmaz bir ögesidir. Bu gerçek de asla değişmeyecek. Türk dünyası bir bütün olarak Kıbrıs Türk’ünün yanında olmaya devam edecektir” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ile bakanlıkta bir ortaya geldi. Görüşmenin akabinde ortak basın toplantısı düzenlendi. Bakan Fidan, “Norveç çok taraflı diplomasiye, memleketler arası hukuka ve barışçıl tahlillere dayanak veren, bizim de birçok memleketler arası ve bölgesel hususta benzeri görüşleri paylaştığımız saygın bir ortağımızdır. 2026 yılında Türkiye ve Norveç ortasındaki diplomatik bağların 100’üncü yıl dönümünü daima birlikte kutlayacağız. Esaslı münasebetlerimizi daha da güçlendirme konusunda kararlıyız” diye konuştu.
‘SAVUNMA SANAYİ ALANINDAKİ İŞ BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRİYORUZ’
Norveç ile karşılıklı yatırımları ve 1,5 milyar doları aşan ikili ticaret hacmini artırmak için çalıştıklarını tabir eden Fidan, “Özellikle gemicilik ve denizcilik alanlarındaki iş birliğimiz, ekonomik bağlantılarımızın gelişen boyutunu oluşturmakta. Tersanelerimizden Norveç için inşa edilen gemilerin sayısının artmasından memnuniyet duyuyoruz. Norveç ile savunma sanayi alanındaki iş birliğimizi de geliştiriyoruz. İlgili kurumlarımız ve firmalarımızın somut projeler üzerinde çalışmasını teşvik ediyoruz. Güç konusunda önemli bir iş birliği potansiyeline sahip olduğumuza inanıyoruz. Bugün ayrıyeten, terörizm ile uğraş konusunu da değerlendirdik. FETÖ ve PKK üzere terör örgütleriyle ilgili beklentilerimizi ilettim. Bu hususlarda da yakın biçimde çalışmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
‘AVRUPA GÜVENLİĞİNE DAİR ADIMLAR BİZLERİN DE KATKISIYLA ŞEKİLLENDİRİLMELİ’
Bakan Fidan, bugünkü görüşmede Ukrayna savaşıyla ilgili gelişmeleri de ele aldıklarını söyleyerek, “Bugünkü görüşmemizde aktüel, milletlerarası mevzuları da kıymetlendirme imkanımız oldu. İki NATO müttefiki olarak Avrupa güvenliğinin geleceği bizim için büyük ehemmiyet taşımakta. Avrupa güvenliğine dair tüm adımların ülkemiz ve Norveç üzere, yani, iki Avrupa Birliği üyesi olmayan iki NATO üyesi ülke olarak, Avrupa güvenliğine dair tüm adımların, bizlerin de katkısıyla şekillendirilmesi gerektiği görüşündeyiz. Bu mevzuda, AB üyesi olmayan öbür NATO müttefikleriyle bir arada çalışmayı sürdüreceğiz. Bugün, Ukrayna savaşıyla ilgili gelişmeleri de ele aldık. Türkiye olarak, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan dayanağımız tamdır. Savaşın başından bu yana adil ve kalıcı barış için müzakere davetimizi sürdürüyoruz. Kısmi ateşkesi en yakın vakitte hayata geçirilmesini istek ediyoruz. Bu sayede, barış için birinci adım atılmış olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere, Türkiye, bu istikamette her türlü yapan uğraşın modülü olmayı sürdürecektir” dedi.
‘SURİYE’NİN İSTİKRARLI BİR ÜLKE HALİNE GELMESİ ORTAK TEMENNİMİZ’
Görüşmede Suriye’deki şimdiki gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirten Fidan, “Norveç, Suriye’ye uzun vakittir insani yardım göndermekte. Bu sorumlu yaklaşım, Suriye’de istikrar ve güvenliğin tesis edilmesi bakımından da son derece değerli bulduğumuz bir yaklaşım. Pahalı meslektaşımla, Suriye’ye yönelik yaptırımların bütünüyle kaldırılmasının ehemmiyeti üzerinde mutabık kaldık. Suriye’nin terör örgütlerinin barınamadığı, istikrarlı ve müreffeh bir ülke haline gelmesi ortak temennimizdir. Bugün, Filistin’deki gelişmeleri de değerlendirdik. İsrail’in Gazze’deki katliamları dünyanın gözü önünde, tüm şiddetiyle sürmekte. Gazze’ye insani yardımların girişine 50 günden fazla müddettir müsaade verilmiyor. Açlık, ne bir silah ne bir siyasi pazarlık ögesi ne de bir cezalandırma aracı olarak kullanılamaz. Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ve daima biçimde ulaştırılması, bir an evvel sağlanmalıdır. İsrail’in hukuka ve insanlık vicdanına alışılmamış aksiyonları bir an evvel son bulmalıdır. Türkiye olarak eforlarımızı bu doğrultuda kararlılıkla sürdürüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘EN BÜYÜK TEHDİT İSRAİL’İN YAYILMACI ZİHNİYETİDİR’
Bakan Fidan, Norveç’in geçen yıl Filistin devletini tanıyarak çok kıymetli ve manalı bir adım attığını lisana getirerek, şöyle konuştu:
“Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması, Filistin davasına yapılabilecek en kıymetli katkılardan biridir. Bu taraftaki eforlarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz. Bölgemizin istikrarı bakımından en büyük tehdit, İsrail’in yayılmacı zihniyetidir. İsrail, Filistin topraklarını işgal ederek ve komşu ülkeleri zayıflatarak kendi güvenliğini sağlayabileceğini düşünmekte, bu strateji büsbütün yanlış bir stratejidir. İsrail başta olmak üzere, bölgedeki ülkelerin güvenliğini temin edecek tek tahlil Filistin devletinin kurulmasıdır. Filistin halkının hakları için verilen gayret birebir vakitte bölgesel güvenliğin tesisini mümkün kılacaktır. Bugünkü görüşmelerimiz, Norveç’le olan iş birliğimizi daha ileri taşıma istikametindeki ortak irademizi pekiştirmiştir”
NORVEÇ DIŞİŞLERİ BAKANI EİDE: FİLİSTİN’DE ÇÖZÜM, İKİ DEVLETLİ
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ise Ukrayna’daki savaşın son derece değerli bir noktada olduğunu vurgulayarak, “Müzakerelerle ilgili kimi görüşmeler var. Bunlar bizi ateşkese götürebilir ve tahminen oradan da barışa götürebilir. Türkiye ve Norveç nitekim bunun kalıcı ve daimi bir barış olması istikametinde tıpkı fikirde” dedi.
Eide, Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak da “Burada son derece kıymetli ve potansiyel olarak aralık ayının başında ümit verici kimi gelişmeler yaşandı. Esad rejimi aslında burada yıkıldı ve bunun ardından yeni bir hükümet kuruldu Suriye’de. Ben de ocak ayının başında Şam’a gittim. Bu bölgeyi ziyaret eden birinci ziyaretçilerden biri oldum. Biz bu ziyaret sırasında Suriye’nin bir ortaya gelmesi, bu ülkenin aslında bölünmeden bir bütün olarak ortaya çıkması, ulusal birliğin oluşması gerektiğinin altını çizdik” diye konuştu.
Eide ayrıyeten, Filistin’de iki alternatifli bir tahlilin olmadığını, burada gerçek tahlilin ‘iki devletli’ olduğunu tabir etti.
FİDAN: TÜRK DÜNYASI İDEALİ HER VAKİT DEVAM EDECEK
Ortak basın açıklamasının akabinde soruları yanıtlayan Fidan, ‘Orta Asya devletlerinin Kıbrıs bağlamında attıkları son adıma dair görüşleriniz nelerdir? Doğu Akdeniz ve Kıbrıs mevzusuyla ilgili son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna, şöyle cevap verdi:
“Türk dünyasına yönelik çalışmalarımız kesintisiz devam etmekte. Bilhassa Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son yıllarda, Türk dünyasının kurumsallaşmasıyla ilgili atılan adımlar, tarihteki öbür adımlarla kıyaslandığında devasa adımlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Sovyetler Birliği periyodunda de Türk dünyası ideali olmuştu; bugün bağımsız Türk Cumhuriyetleri varken de Türk dünyası ideali var. Bundan sonra da Türk dünyası ideali olmaya her vakit devam edecek. Bizim bu yolda idealimiz asla zayıflamayacak. Son yıllarda meydana gelen global gelişmeler ve Orta Asya’daki kardeşlerimizin ortaya koyduğu kapasite gelişimi, çalışmalar global aktörlerin dikkatini çektiği üzere AB’nin de Orta Asya’ya olan ilgisini artırdı. Fakat bu karşılıklı ilginin, AB tarafından istismar edilmeye çalışıldığını gördüğümüz alanlar da var. Bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Gerekli teşebbüsleri yapıyoruz. Burada öbür bir sorunsal var. Bu son olaydan hareketle, aramızı bozmak isteyen çevreler bu sorunu bizim açıktan kamuoyu önünde tartışmamızı istiyorlar. Biz prensip olarak, ailevi hususları kamuoyu önünde tartışmamayı tercih ediyoruz. Türk dünyasıyla aramızı bozmak isteyenlerin manipülasyonları başarılı olmayacak. Buradan hükümetimize yönelik negatif not yüklemeye çalışanların uğraşları da başarılı olmayacak. Her türlü mevzuyu aile meclisimizde ele almaya devam edeceğiz. Kıbrıs Türkleri de büyük Türk dünyası ailesinin asli ve ayrılmaz bir ögesidir. Bu gerçek de asla değişmeyecek. Türk dünyası bir bütün olarak Kıbrıs Türk’ünün yanında olmaya devam edecektir. Bu mevzudaki politikalarımızı sabırla sürdüreceğiz”
‘BEKLEDİĞİNİZ YARDIM GELMEZSE ORTADA KALIRSINIZ’
Bakan Fidan, ‘Türkiye ve Norveç, Avrupa’nın güvenliğine nasıl katkı sağlayabilir?’ sorusunu şu ifadelerle yanıtladı:
“Avrupa Birliği üyesi yahut değil, geniş Avrupa ailesi olarak bu coğrafyada yaşıyorsak bu coğrafyanın güvenliğini tesis etmek de öncelikli olarak bizim işimiz olmalı. Avrupa coğrafyasındaki bölünme yalnızca bizi stratejik olarak zayıflatır, öbür çeşitten ittifakları aramamızı teşvik eder. Kendi içimizde bütünleşmemiz, savunma konusunda strateji geliştirmemiz öteki ittifak arayışımıza mahzur değil lakin öncelikli olarak kendi mahallemizi kendimizin müdafaası, emniyet altına almasını temel almalıyız. Oburunun gelip de bizim mahallemizi koruyacağı prensibine güvenmek stratejik bir yaklaşım değildir. Beklediğiniz yardım bir gün gelmezse ortada kalırsınız. Bağımsızlığın bu noktada ne kadar değerli olduğunu bilhassa savunma sanayi alanında son yıllarda ortaya koymuş olduğumuz uğraşların ne kadar değerli olduğunu, terörle gayrette geliştirdiğimiz taktikler, güvenlik iş birliğinde geliştirdiğimiz diplomatik temelli adımların değerini bir sefer daha ortaya koydu.”
