By İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının akabinde İBB Başkanlığı misyonundan uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da ortalarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel bilgileri hukuka karşıt ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” kabahatlerinden yürütülen yolsuzluk soruşturması devam ediyor.
Emniyetteki süreçleri sonrası Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerin hakimlikteki süreçleri tamamlandı.
18 KİŞİ TUTUKLANDI
Nöbetçi sulh ceza hakimliği, şüpheliler İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, Bakırköy Belediye Lider Yardımcısı ve İBB Meclis Üyesi Ali İstek Akyüz, Ekrem İmamoğlu’nun müdafaası Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İBB’de mühendis olarak çalışan danışman Yakup Öner, iş insanı Mete Mağden, Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Onur Aldı ve Erdinç Çolak, Cevat Kaya, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu ve Kültür AŞ Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, İBB Eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, İBB Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Hakan Aplak, Kültür AŞ Reklam Şefi Metin Bal, İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten, İBB Anadolu Yakası Zabıta Müdürü Nazan Başelli ve Kültür AŞ Hakediş Şefi Gökhan Köseoğlu’nun üzerlerine atılı hatadan tutuklanmalarına karar verdi.
Hakimlik, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İBB Lider Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Lideri Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İSKİ Etraf Müdafaa ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy, iş insanı Rasim Kaya hakkında “konutu terk etmemek” biçiminde isimli denetim önlemi uyguladı.
İstanbul İmar İnşaat AŞ eski Genel Müdürü Onur Soytürk, Sinan Akçiçek, İBB eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, Ayhan Koç, İBB Eski Mali Hizmetler Daire Başkanı Murat Selvi, İBB Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanı Nurten Uğursoy ve Tuğba Figankaplan hakkında ise sulh ceza hakimliği öteki isimli denetim önlemlerinin uygulanmasını kararlaştırdı.
TUTUKLANMA GEREKÇELERİ
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği kararında, şüpheliler, Melih Geçek, Naim Erol Özgüner, Ali İstek Akyüz, Çağlar Türkmen, Fatih Özçelik ve Yakup Öner’in üzerine atılı “rüşvet almak” ve “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” kabahatlerinin vasıf ve mahiyeti, mevcut kanıt durumu, şahit beyanları, HTS kayıtları, MASAK hesap hareketleri, müşteki beyanları, belgedeki bilgi ve dokümanlar kapsamında kuvvetli kabahat kuşkusunun varlığını gösteren olgular bulunduğunu belirtti.
Şüphelilerin üzerlerine atılı kabahatin, katalog hatalardan olduğu, kelam konusu cürümlere ait maddede belirlenen cezanın alt ve üst sonu dikkate alındığında kaçacaklarına yönelik somut olgu bulunduğu, kanıtların şimdi tam olarak toplanmamış olduğu, bu basamakta isimli denetimin yetersiz kalacağı bedellendirilen kararda, bu münasebetlerle tutuklanmalarına karar verildiği kaydedildi.
Kararda, şüpheliler Şafak Başa, Adem Şanlısoy, Onur Soytürk ve Sinan Akçiçek’in üzerlerine atılı hatalardan tutuklanmaları talep edilmişse de tutuklama önleminin ölçülü olmayacağı tarafında kanaat oluştuğu, tutuklama şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği ve haklarında isimli denetim önlemi uygulandığı vurgulandı.
KÜLTÜR AŞ. GENEL MÜDÜR YARDIMCILARI HAKKINDA “KAÇMA” KUŞKUSU OLDUĞU DEĞERLENDİRİLDİ
Nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği de kararında, şüphelilerden Mete Mağden’in üzerine atılı “rüşvet vermek” kabahatinden, öbür şüpheliler Onur Aldı, Cevat Kaya, Elçin Karaoğlu, Erdinç Çolak ve Hakan Karaköse’nin ise “rüşvet almak” ve “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” kabahatinin vasıf ve mahiyeti, mevcut kanıt durumu, kuvvetli kabahat kuşkusunu gösteren olguların saptandığını kaydetti.
Kararda, şüphelilerin üzerlerine atılı hatanın katalog hatalardan olduğu, öngörülen cezanın alt ve üst hududu dikkate alındığında kaçacaklarına dair somut olguların mevcut olduğunu, evraktaki şahit beyanları ve müşteki anlatımları dikkate alındığında şüphelilerin özgür bırakılması halinde müşteki ve şahit beyanlarını etkileyip değiştireceği konusunda kuvvetli cürüm kuşkusu bulunduğu tabir edildi.
Delillerin şimdi tam toplanmamış olduğu ve bu etapta isimli denetim kararlarının yetersiz kalacağı bedellendirilen kararda şüphelilerin tutuklanmalarına hükmedildiği belirtildi.
Kararda, isimli denetim önlemi uygulanan şüpheliler Zeynep Ayten Gözdem Ongun, Begüm Çelikdelen, Rasim Kaya ve Ali Ayçiçek’in, sabıkasız kişilikleri olduğu, hareketlerinin vasıf ve mahiyetinin şüpheliler lehine değişme durumu bulunduğu, mevcut kanıtlara nazaran birtakım kanıt araştırmalarının yapılması gerektiği, tutuklama önleminin şüpheliler bakımından orantılı olmadığı tabir edildi.
Üzerlerine atılı cürümlere ait kanunda öngörülen cezanın nevi ve ölçüsü ile kabahatin niteliği ve kıymetine nazaran tutuklama önleminin ölçülü olmayacağı istikametinde kanaat oluştuğu kaydedilen kararda, kanıtların büyük ölçüde toplandığı, tutuklamadan beklenen hedefe isimli denetim önlemleri ile ulaşılabilecek olduğu söz edilerek, tutuklama isteminin reddine karar verildiği belirtildi.
RÜŞVET VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ KABAHATLERİNE TUTUKLAMA KARARI
İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği ise kararında şüpheliler Engin Ulusoy, Hakan Aplak, Metin Bal, Ramazan Gülten, Nazan Başelli ve Gökhan Köseoğlu’nun üzerlerine atılı “rüşvet almak” ile “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” hatalarına yönelik alınan MASAK ve Sayıştay raporundaki tespitler, şahit anlatımları, şüphelilerin savunmaları, müşteki beyanları, dijital gereçlerinin ön incelemesinde elde edilen kanıtlar, tape kayıtları, banka hesap hareketleri, HTS kayıtları, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği Tevdi raporundaki tespitlere nazaran bu haliyle üzerlerine atılı hataları işlemiş olduklarına dair kuvvetli hata kuşkusunun varlığını gösteren somut kanıtlar olduğu aktarıldı.
Söz konusu kabahatler için öngörülen cezanın üst hududuna nazaran zanlıların kaçma, kanıtları karartma kuşkularının bulunduğu, isimli denetim kararlarının yetersiz kalacağı kaydedilen kararda, tutuklama önleminin uygun, ölçülü ve kâfi olacağının değerlendirildiği ve tutuklanmalarına karar verildiği anlatıldı.
Kararda, şüpheliler Ayhan Koç, Murat Selvi, Nurten Ulusoy, Tuğba Figankaplan’ın üzerlerine atılı “rüşvet almak”, “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” hatalarından tutuklanmaları talep edilmişse de şüphelilere ait belgedeki mevcut kanıt durumuna nazaran tutuklanmalarının ağır ve orantısız olacağı belirtildi.
Bu kademede tutuklama önleminin orantılı olmayacağı tabir edilen kararda, bu münasebetlerle savcılığın tutuklama isteminin reddine karar verildiği söz edildi.
SORUŞTURMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının akabinde İBB Başkanlığı misyonundan uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da ortalarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel bilgileri hukuka ters ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” cürümlerinden yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 53 kuşkulu hakkında daha gözaltı kararı verilmişti.
Bunun üzerine Mali Hatalarla Mücadele Şube Müdürlüğü gruplarınca, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ’da 26 Nisan’da düzenlenen operasyonda 47 zanlı gözaltına alınmıştı. Gruplarca yürütülen çalışmalarda 5 kişi daha gözaltına alınmış, gözaltı sayısı 52’ye ulaşmıştı.
4 KUŞKULU EVVELKİ GÜN ADLİYEYE GETİRİLMİŞTİ
Bu ortada, soruşturma kapsamında yakalanan ve gözaltı mühleti dolan 4 kuşkulu, evvelki gün adliyeye sevk edilmişti. Adliyede sözleri alınan şüpheliler, “ev hapsi”ni içeren isimli denetim talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılmıştı.
Hakimlik, 4 kuşkulu hakkında “yurt dışına çıkış yasağı” ve “imza atma” biçiminde isimli denetim önlemi uygulanmasını kararlaştırmıştı.
