By ABD’de Filistin’i desteklediği gerekçesiyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün İkinci Temyiz Dairesi görülen davasında karar çıkmadı. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, ” Hükümet, Temyiz Mahkemesi’nden fevkalâde bir şey yapmasını Bölge Mahkemesi’nin yargılamasına müdahale etmesini istiyor” dedi.
ABD’de 25 Mart’ta Göçmenlik ve Gümrük Koruma Dairesi (ICE) tarafından Filistin’i desteklediği gerekçesiyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün New York’taki İkinci Temyiz Dairesi’nde görülen “kefalet duruşmasına katılmasının engellenmesine dair itirazında” karar çıkmadı. Tarafları dinleyen mahkeme, kararı ileri bir tarihte açıklayacağını bildirdi. Kararın, 9 Mayıs tarihinde Vermont Bölge Mahkemesi’nde Öztürk hakkında gerçekleştirilecek olan kefalet duruşmasından evvel verilmesi bekleniyor.
Hükümet, duruşmada göçmenlik sisteminin büsbütün federal göçmenlik mahkemeleri tarafından yürütülmesi gerektiğini savunarak, Louisiana’da tutulan Öztürk’ün Vermont’a naklinin engellenmesini talep etti.
Mahkeme önünde dayanak gösterisi
New York’taki mahkeme önünde Öztürk için takviye gösterisi yapıldı. Şovda, “Rümeysa’ya Özgürlük” sloganları atıldı. Şov boyunca hem Gazze, hem de Rümeysa için özgürlük konuşmaları yapan protestocular, gerçekleştirilen gözaltının hukuka karşıt olduğunu ve bunun kendilerini korkutmadığını belirtti.
“Bir yazı nedeniyle hapsedilmek Anayasa’ya aykırıdır”
Duruşma sonrasında açıklama yapan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, “Rümeysa altı haftadır gözaltında ve bunun çok uzun bir müddet olduğunu biliyorsunuz. Bir köşe yazısı yazdığı için bir gün bile gözaltında tutulmak çok uzun ve Anayasa’ya ters. Mahkemeye, onun mahkemeye çıkmasına müsaade verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Vermont Bölge Mahkemesi, kefalet talebini dinlemeye hazır. Bu hukuksal problemler mahkemelerde çözülürken, hür bırakılıp bırakılamayacağına karar vermeye hazır. Çok kolay bir talep. Kefaletle özgür bırakın. O, Tufts topluluğunun pahalı bir üyesi. Doktora eğitimini tamamlamak istiyor. Bu yaz ders verecek. Hür bırakılmalı. Akabinde tüzel tartışmalar ele alınabilir. Lakin hükümet, bu talebi bile, Temyiz Mahkemesi’ne acil müracaat yaparak geciktirmeye çalışıyor. Temyiz Mahkemesi’nin bu başvuruyu süratle reddederek kefalet duruşmasının mahkeme huzurunda devam etmesini umuyoruz” dedi.
“Hükümet, Temyiz Mahkemesi’nden inanılmaz bir şey yapmasını Bölge Mahkemesi’nin yargılamasına müdahale etmesini istiyor”
Prosedürün nasıl işlediği tarafındaki gazetecilerin sorusuna karşılık veren Bhandari, “Şu anda gerçekte olan şey, Bölge Mahkemesi’nin cuma günü kefalet duruşması yapmaya hazır olması ve bu duruşmada Rümeysa Öztürk’ün tüm süreçleri sonuçlanana kadar hür bırakılıp bırakılmayacağının kıymetlendirilmesi. Hükümetin yaptığı şey, Temyiz Mahkemesi’nden bu sürece müdahale etmesini ve Öztürk’ün Louisiana’dan Vermont’a nakledilmesini engellemesini istemektir. Lakin Bölge Mahkemesi kefalet talebini karara bağlamak için onun mahkemede hazır bulunması gerektiğini belirtmişti. Yani hükümet, Temyiz Mahkemesi’nden fevkalâde bir şey yapmasını, yani Bölge Mahkemesi’nin yargılamasına müdahale etmesini istiyor. Biz, Temyiz Mahkemesi’nin hükümetin bunu yapmasına müsaade vermeyeceğini umuyoruz. Lakin Rümeysa’nın kefalet davası nerede olursa olsun, cuma günkü duruşması tekrar de devam edecek ve yargıcın isterse ona soru sorabilmesi için onun orada olması zaruridir. Bu nedenle, Temyiz Mahkemesi’nin hükümetin bu sürece müdahale etme teşebbüsünü süratle reddetmesini umuyoruz” dedi.
Hükümetin, Bölge Mahkemesi’nde ve Temyiz Mahkemesi’nde aksiyonlarını haklı çıkarmak için birçok kere fırsat bulduğunu lakin bunu hiç yapmadığını söz eden Bhandari, “Onun bir üniversite gazetesinde bir makale yazdığı için tutuklandığını sav edenleri hiç yalanlamadı. Bence bu her şeyi açıklıyor. Hükümetin buna verdiği somut karşılık, yani hükümetin onu tutuklamak için öne sürdüğü yasal, kelamda yasal argümanlar. Hükümet, onu öbür bir nedenle tutukladığını hiçbir vakit öne sürmedi. Anayasa’yı ihlal eden şey budur” dedi.
Gözaltı şartları insan onuruna aykırı
Mahkeme dokümanlarında Öztürk’ün Louisiana’daki ICE tesisinde yaşadığı zorluklar detaylı olarak yer aldı. Öztürk, sekiz sefer astım krizi geçirdiğini, acil durum yardımlarına erişimde sorun yaşadığını ve günlük ilaçlarına birinci iki hafta boyunca ulaşamadığını belirtti. Evrakta ayrıyeten, başörtüsüne el konması, doktorların aşağılayıcı sözleri, yetersiz besin ve uyku şartları da kayıt altına alındı.
Ne olmuştu?
Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Rümeysa Öztürk, 25 Mart’ta lokal saatle 17.15 sıralarında Boston kentinde konutunun yakınlarında ABD İç Güvenlik Bakanlığına bağlı Gümrük Koruma Dairesi (ICE) casusları tarafından gözaltına alınmıştı. Fulbright bursu alan ve doktora eğitiminin son yılında olan Öztürk, arkadaşlarıyla iftara gitmek için konutundan çıktığı sırada durdurulmuş ve etrafı bir anda yüzleri kapalı 6 sivil ICE vazifelisi tarafından sarılmıştı. Öztürk, itirazlarına karşın yaklaşık 2 dakika sonra kelepçelenerek bir araca bindirilmişti.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Filistin destekçisi Öztürk’ün “Hamas’ı destekleyen faaliyetlerde bulunduğu” argüman edilmiş, İç Güvenlik Bakanlığı’ndan bir sözcü Öztürk’ün Louisiana eyaletindeki ICE Süreç Merkezi’ne transfer edildiğini söylemişti. Boston Bölge Mahkemesi, ise Öztürk’ün hudut dışı edilmesini süreksiz olarak durdurmuştu.
Öztürk, Mart 2024’te üniversite gazetesine yazılan ortak bir makalede okulun Filistin destekçisi harekete yönelik tavrını eleştirmişti. Üniversite’nin “Filistin soykırımını kabul etmesi” istenen yazıda, okul idaresinin İsrail ile temaslarını kesmesini talep edilmişti. – NEW YORK
