By Burun akıntısı, sık sık hapşırmak, gözlerde kızarıklık ve kaşıntı… İlkbaharın gelmesiyle birlikte canlanan tabiat hepimizi memnun ediyor, lakin bir de polenler olmasa! Üstelik son yıllarda değerli bir artışın yaşandığı alerjik hastalıklardan çocuklar daha fazla etkileniyor. Bahar alerjisinin en kıymetli sebebi olan polenlerin etkisiyle deride, gözlerde, burunda, boğazda ve akciğerlerde ortaya çıkan hastalıkların tümü “bahar alerjisi” olarak isimlendiriliyor. Polenler dışında ev tozu akarları, küf mantarları ve hayvan tüyleri de bu dönemde ortaya çıkan alerjilere yol açan diğer etkenleri oluşturuyor. Acıbadem International Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bahar alerjisinin çocukların hayat kalitesini ciddi boyutlarda etkileyebildiğine dikkat çekerek, “Uyku kalitesinde bozulma, dikkat dağınıklığı, okul muvaffakiyetinde düşme, huzursuzluk, yorgunluk ve bu problemler nedeniyle okul ile derslerden geri kalmak, alerjik çocuklarda çok yaygın görülmektedir” diyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bu nedenle çocuklarda bahar alerjisinin tedavisinde vakit kaybetmemek gerektiğini belirterek, “Yaşam alışkanlıklarında alınacak olan tedbirler ve medikal tedaviyle çocuklar yaşıtları üzere toplumsal aktivitelere katılabilir ve okul hayatına çarçabuk devam edebilirler” diyor.
Ülkemizde yaklaşık her 3 çocuktan biri alerjik!
Bahar alerjisi tüm dünyada ve ülkemizde çok yaygın görülüyor. O denli ki
çocukların yaklaşık yüzde 10-30’unda alerjik nezle, yüzde 8-12’sinde astım, yüzde 10-15’inde atopik dermatit ve yüzde 8-10’unda göz alerjisi mevcut. Ülkemizde her yıl en az 100 bin çocuğa alerjik hastalıklardan birinin tanısı konuluyor. Bu hastalıkların birlikte görülme sıklığının yüzde 30 olduğu belirtiliyor. Bu sayı, ülkemizde yaklaşık her 3 çocuktan birinde alerjik bir hastalık olduğuna işaret ediyor.
Belirtiler etkilenen bölgeye nazaran değişiyor!
Bahar alerjisinin belirtileri bedenin etkilenen bölgesine nazaran farklılık gösteriyor. Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bahar alerjisinin sinyallerini, “Alerjik nezlede; burun akıntısı, sık sık hapşırmak, burun tıkanıklığı, burun ve boğaz kaşıntısı; göz alerjisinde gözlerde kızarıklık, kaşınma, sulanma ve ışıktan rahatsız olma; astımda hırıltı, uzun vadeli öksürük, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi; atopik dermatitte uzun süren şiddetli kaşıntı ve kuruluk” olarak özetliyor.
Bahar alerjisine karşı 7 tesirli önlem!
Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, çocuklarda bahar alerjisine karşı almanız gereken tedbirleri şöyle özetliyor:
- Polen mevsiminde, günün erken saatlerinde evinizin pencerelerini kapalı tutun.
- Polenlerin en ağır olduğu sabah 06:00 – 10:00 saatleri ortasında ve rüzgarlı havalarda çocuğunuzu dışarı çıkarmayın.
- Dışarı çıkarken polenlere direkt maruz kalmaması için çocuğunuza şapka ve güneş gözlüğü takın.
- Eve gelince yüzünü ve ellerini kesinlikle yıkayın.
- Kıyafetlerini meskene gelir gelmez çıkarın.
- Kıyafetlerini, çarşaflarını ve havlularını yıkadıktan sonra dışarıda asla kurutmayın.
- Evinizi sık sık Hepa filtresi olan vakumlu bir süpürgeyle temizleyin.
Tedavi çocuğun yakınmalarına yönelik düzenleniyor
Bahar alerjisinde, vaktinde doğru tanı konulması ve doğru tedaviye başlanması büyük bir değer taşıyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bahar alerjisinde ömür alışkanlıklarında alınacak olan önlemlerin yanı sıra hastalığın en çok etkilediği bölgeye özel tedaviler uygulandığına işaret ederek, “Göz alerjilerinde göz damlaları ve antihistaminik ilaçlar; burun alerjilerinde kortikosteroid içeren spreyler ve damlalar; astımda teneffüs yoluyla verilen ilaçlar ve atopik dermatitte deriden uygulanan ilaçlar yararlı olmaktadır” diyor.
“Çocuğum iyileşti” kanısıyla ilaçlarını bırakmayın!
Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bahar alerjisinde tedavinin ekseriyetle yıllarca sürdüğüne işaret ederek, “Tedavi sürecinde zaman vakit ilaçlar azaltılabilir yahut orta verilmesine karar verilebilir. Tedavisi uzun süren hastalıklar olduğu için ilaçların ve tedbirlerin ebeveynler tarafından aksatılmaması son derece ehemmiyet taşımaktadır. Dolayısıyla çocukta belirtiler ortadan kalkınca ebeveynler ‘çocuğum iyileşti’ kanısıyla tedaviyi asla yarıda bırakmamalıdır. Bu durumda belirtilerin tekrar ortaya çıkması ve her şeye yeniden başlanması yaygın görülen bir sorundur” diye konuşuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
