By Suriyeli Kürt partileri 26 Nisan’da Kamışlı’da Kürt Ulusal Konferansı düzenledi.
Suriye’deki Kürtlerin geleceğine ait konferans, Suriye Kürtleri Ulusal Kurulu (ENKS) ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) öncülüğünde toplandı.
Konferansın sonuç bildirisinde, Suriye’deki Kürtlerin haklarının anayasal olarak tanınması için Şam ile müzakere etmek üzere ortak bir Kürt heyetinin oluşturulmasına karar verildiği belirtildi.
Bildiride, “Suriye, bölgesel ve ulusal münasebetlerine saygılı olmalı ve bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasında bir faktör haline gelmelidir” denildi.
Konferansa Türkiye’den Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti de katıldı.
Iraklı Kürt önderler ve öteki Kürt temsilcileri de Suriyeli Kürtleri birleştirme teşebbüsünü desteklemek üzere konferansta yer aldı.
Konferansa yaklaşık 400 kişinin katıldığı bildirildi.
AFP’ye konuşan üst seviye bir iştirakçi, Suriye’deki Kürt partilerinin, Beşar Esad’ın devrilmesinin akabinde ülkenin geleceği için ortak bir vizyon sunmayı amaçladıklarını söyledi.
PYD yetkilisi Eldar Halil, Kürtler ülkenin kıymetli bir bileşeni olduğu için “Suriye’nin geleceği için bir tahlil ve proje önerisi sunmaları gerekir” dedi.
Halil, federalizm konusunun “masadaki tekliflerden biri” olduğunu söyledi.
Kürt Anha haber ajansına nazaran, Suriye, Irak ve Türkiye’deki en önemli Kürt partilerinden temsilcilerin de ortalarında bulunduğu 400’den fazla kişi Kamışlı’da düzenlenen konferansa katıldı.
Katılımcılar, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) kümesine karşı çabayı sürdüreceklerini kaydetti.
BBC İzleme Servisi’nin Suriye ve Irak’taki Kürt medyasından aktardığına nazaran, konferansa katılan yüzlerce yetkili, adem-i merkeziyetçi bir Suriye talebine yönelik ortak bir duruş sergileme ve Kürt haklarının anayasal olarak tanınması için merkezi Şam hükümetiyle müzakere etmek üzere ortak bir heyet oluşturma konusunda anlaştı.
Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Kumandanı Mazlum Abdi konferansta yaptığı konuşmada Kürt birliğinin Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlendirdiğini söyledi.
SDG yanlısı Suriyeli Kürt Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) haberine nazaran Abdi, konferansın öncelikli talebinin Kürtler de dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin siyasi haklarının adem-i merkeziyetçiliği destekleyen yeni bir Suriye anayasasında tanınması olduğunu da kelamlarına ekledi.
Adem-i merkeziyetçilik, mahalli yönetimlerin merkezi yönetim karşısındaki yetki ve özerkliğinin genişlemesini tabir ediyor.
Abdi, SDG’ye bağlı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk İdaresi’nin iç savaş boyunca Kürtleri, Arapları, Süryanileri ve Ermenileri bir ortaya getirerek ve birlikte yaşamayı benimseyerek “büyük bir tarih” yazdığını söyledi ve “Geçtiğimiz 14 yıl içinde bu bölgeyi savunurken 13.000 bayan ve erkeğimiz şehit oldu, 30.000 yoldaşımız yaralandı” dedi.
Erbil merkezli Rudaw TV’nin internet sitesine nazaran, konferansın sonuç bildirisinde “demokratik ve ademi merkeziyetçi bir Suriye devletinde Kürt sıkıntısına adil bir tahlil için kolektif bir irade ve gerçek bir proje ortaya koyan birleşik bir Kürt siyasi vizyonunun formüle edildiği” belirtildi.
Mazlum Abdi’den Öcalan’ın davetine tam destek
SDG kumandanı Mazlum Abdi, konuşmasında Iraklı Kürt başkanlar Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani’ye, Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP), Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) başkanı Bafel Talabani’ye ve Kürdistan Personel Partisi’nin (PKK) de içinde yer aldığı Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) şemsiye örgütüne Suriye Kürt birliğini destekledikleri için teşekkür etti.
Abdi, İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türk hükümeti ile PKK ortasında barış görüşmeleri yapılması istikametindeki davetine tam takviye verdiklerini belirterek, Türkiye’deki barışın Suriye’nin kuzeydoğusundaki istikrarı da etkileyeceğini söyledi.
KDP yanlısı Iraklı Kürt Rudaw TV’nin bildirdiğine göre KDP lideri Mesut Barzani, kapsayıcı yeni bir Suriye anayasası davetini yineleyerek, “Şam idaresiyle müzakerelerde bulunmak üzere ortak bir Kürt heyetinin oluşturulması, ülkenin geleceğinin inşasına gerçek bir iştirak ve halkımızın hakları tarafında atılması gereken bir adımdır” dedi.
