By Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ziraî muvaffakiyetler yakalayan ülkelerin ilham kaynağı olması gerektiğini söyleyerek, “Tarımda atılan her adım, ülkemizin yarınlarına yapılan en bedelli yatırımdır” dedi.
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde toprağı emekle yoğuran, alın teriyle üretim yapan tüm çiftçilerin gününü kutladı. Lider Doğan “İnsanlık tarihi boyunca tarım en stratejik dal olmuştur. Bu değeri hiçbir vakit azalmamış, bilakis her geçen gün artmıştır ve artmaya da devam etmektedir. Tarım, daima kendini yenileyen, modası geçmeyen, ekonomimizin ve toplumsal hayatımızın vazgeçilmez ögesidir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze kadar ülkemizin kalkınmasında ve refahında kıymetli vazifeler üstlenmiştir” diye konuştu.
“Çiftçimizin zirai kredileri 2 yıl faizsiz ertelenmeli”
Birçok ülkenin açlıkla gayret ederken, tarımın hayati kıymetinin daha da belirginleştiğini kaydeden Doğan, “Tarım, bir ülkenin kalkınmasının temel taşıdır. Üretim olmadan ekonomik kalkınmadan kelam etmek mümkün değildir. Lakin son yıllarda iklim değişikliğinin tesirleri, ziraî faaliyetlerimizi önemli biçimde tehdit etmektedir. Pandemiden bu yana kuraklık, sel, dolu ve don üzere afetlerin her yıl yaşanması, iklim krizinin tarım üzerindeki tesirlerini daha da görünür hale getirmiştir. Pak ve tatlı su kaynaklarının azalması da bu tehdidin boyutunu artırmaktadır. Başta su krizi olmak üzere mevsimlik tarım emekçileri, üretim planlamasındaki eksiklikler ve yüksek girdi maliyetlerinin yanı sıra dünya pazarlarında rekabet de her geçen gün zorlaşmaktadır. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle çiftçilerimiz eserlerinden gelir elde edememektedir. Çiftçimizin finansmana erişimi zorlaşmış durumda. Çiftçimizin zirai kredileri 2 yıl faizsiz ertelenmeli, borçlar Cumhurbaşkanımız tarafından çıkarılacak bir kararname ile ivedilikle ertelenmelidir. Bugüne kadar bu bahiste adım atılmamıştır”ifadelerini kullandı.
“Buğday, mısır, ayçiçeği, soya ve pamuk üretiminde özel dayanak gerekli”
Türkiye’nin en stratejik 5 tarım eseri olan buğday, mısır, ayçiçeği, soya ve pamukta dışa bağımlı hale gelmiş durumda olunduğunu tabir eden Lider Doğan, “Bu eserlerde üretimin artırılması için de hükümet takviyesine büyük gereksinim vardır. Ülkemiz yaş meyve ve kuru besin ihracatında fazlalık yaşasa da tahıl eserlerinde üretim açığı sürmektedir. Bu açığın giderilmesi için buğday, mısır, ayçiçeği, soya ve pamuk üretiminde özel destekleme programlarının uygulanması gerekmektedir. Böylelikle Türkiye kendi kendine yeten ülkelerden biri olabilir. 2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu’na nazaran, ziraî destekleme programlarının finansmanı, gayrisafi ulusal hasılanın en az yüzde 1’i oranında sağlanmalıdır. Fakat biz şu anda yüzde 0,30 – yüzde 0,40 düzeylerinde takviye almaktayız. Şayet yüzde 1 oranında takviye verilirse, çiftçimiz hükümet takviyesine gereksinim duymadan ayakta durabilir” biçiminde konuştu.
Gerek çöl ikliminde gerekse deniz düzeyinin altındaki topraklarında ziraî muvaffakiyetler yakalayan ülkelerin ilham kaynağı olması gerektiğinin altını çizen Doğan, “Bizim de tıpkı muvaffakiyetleri gösterebilmemiz için tarımda yeni gelişen bilgi ve teknolojiler, çiftçilerimize hibe ve faizsiz kredi yoluyla aktarılmalı, verimli ve faal bir formda kullanılmalıdır. Tarımda atılan her adım, ülkemizin yarınlarına yapılan en kıymetli yatırımdır. Çiftçimizin üretmesi; ekonomik bağımsızlığın ve besin güvenliğinin teminatıdır”diyerek kelamlarını tamamladı. – ADANA
