By 
Etraf dostu güç tahlillerine geçmek için yapılan atılımda ön plan çıkmaya başlayan alternatiflerden biri de yeşil hidrojen. Suyun yenilenebilir güç kaynaklarıyla elektroliz edilmesiyle elde edilen yeşil hidrojen, fosil yakıt kullanılmadan üretilmesi sayesinde atmosfere karbon salımı yapmıyor. Güneş ve rüzgar üzere kaynaklardan sağlanan elektrikle su moleküllerinin hidrojen ve oksijene ayrılması prensibine dayanan bu sistem, güç dönüşümünün en çevreci yollarından biri olarak kabul ediliyor. Bu yüzden son periyotta yeşil hidrojen projelerinin artmaya başladığını görüyoruz. Son aylarda Avrupa ve Çin’de hayata geçirilen dikkat alımlı projelerden sonra bu hafta da Japonya’dan kayda paha bir yeşil hidrojen haberi geldi. Tokyo’da merkezi pozisyonda bulunan bir mahallenin ısı ve elektrik gereksinimi yeşil hidrojen ile karşılanacak.
Tokyo’nun Akasaka bölgesine güç sağlayan Akasaka Heating & Cooling Supply isimli şirket, bu bölgede bulunan Akasaka 5-chome mahallesinde yeşil hidrojene geçileceğini duyurdu. Şirket bu projesiyle hem ısıtmada hem de soğutmada CO2 emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Ekim 2025’e kadar konseyimi tamamlanacak olan bu projenin 2026’nın ocak ayında faaliye geçmesi bekleniyor. Akasaka, yeşil hidrojen sistemini Panasonic’in yakıt hücresiyle entegre edecek. Her bir sistem 5 kW kapasiteye sahip olacak ve burada üretilen elektrik mahalledeki LED ışıklarına, klimalara ve acil durum prizlerine güç sağlayacak. Kalan hidrojen, 13A tipi doğal gazla yüzde 50-50 karıştırılarak, her biri saatte 2000 kilogram buhar üretme kapasitesine sahip iki adet hidrojen karışımlı yanma kazanında kullanılacak. Bu kazanlar, bölgedeki birtakım binaların ısıtma gereksinimini karşılayacak.
Alaşım Depolama Tankları, Hidrojenin İnançlı Biçimde Depolanmasını Sağlayacak
Akasaka Heating & Cooling Supply, yeşil hidrojeni Tokyo’nun diğer bir bölgesinden kamyonlarla getirtecek. Getirilen hidrojen, şirketin Tokyo’daki yeraltı tesisinde, 1350 olağan metreküplük (Nm3) alaşım tanklarında depolanacak. Şirket, bu tankların hidrojeni özel bir alaşım içerisine adsorbe ederek inançlı ve kompakt bir halde depoladığını ve gaz hacmini özgün boyutunun binde birine düşürdüğünü söylüyor.
Geleneksel sıvılaştırılmış hidrojen tankları ve yüksek basınçlı konteynerlerin tersine alaşım üzerine adsorbe edilen hidrojen, 1 megapaskaldan (MPa) daha düşük bir basınçta işleniyor. Ateş yakınında tutuşmayan tehlikesiz alaşımların kullanılması, bu sistemin kent içinde, binaların ortasında inançlı biçimde kullanılmasını sağlıyor.
