By Ürün ve hizmetlerini dijital platformlara entegre ederek endüstride dönüşüm sürecini hızlandıran Türkiye, bu adımla üretim çarklarının daha güçlü ve verimli dönmesini sağlıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilen değerli projelerden biri olan “Lonca Portalı”, tam 10 yıldır işletmeleri dijital ortamda bir ortaya getiriyor.
Osmanlı periyodunun dayanışma ve örgütlenme modeli olan lonca sistemi, çağdaş bir yorumla tekrar hayat buldu. Evvelce birebir mahallede, tıpkı sanatı icra eden esnaf ve zanaatkârların oluşturduğu bu yapılar, artık lonca.gov.tr üzerinden dijital dünyada varlığını sürdürüyor. 13 Mayıs 2015’te faaliyete geçen portal, mahallî üreticilerle global pazar ortasında dijital bir köprü kuruyor.
Üstelik yalnızca Türkiye içindeki değil, dünya genelindeki kullanıcılar da bu platform sayesinde yerli üreticilere basitçe erişebiliyor. Böylelikle küçük ve orta ölçekli işletmeler bile hudut ötesi görünürlük kazanarak ihracat fırsatlarına daha süratli ulaşabiliyor. Teşebbüsçüler, yatırımcılar, ithalatçılar ve araştırmacılar içinse portal, eşsiz bir data kaynağı fonksiyonu görüyor.
Portal, 13 Mayıs 2015’ten bu yana toplamda 1 milyon 854 bin 467 ziyaretçiyi ağırlayarak kullanıcı dostu yapısını da kanıtlamış durumda. Günlük ve toplam ziyaretçi istatistiklerine de açık formda yer verilen sistem, şeffaflığıyla da dikkat çekiyor.
SANAYİNİN DİJİTAL REHBERİ
“Lonca Portalı”, rastgele bir bölümde üretici ya da iş ortağı arayan kullanıcılar için kapsamlı bir rehber niteliği taşıyor. Sitedeki filtreleme araçları sayesinde kullanıcılar; eser kümesi ismi, eser tarifi, firma ismi yahut eser koduna nazaran arama yapabiliyor. Ayrıyeten anahtar sözle özel arama imkânı da sunuluyor.
Uygulama; “kim, neyi, nerede üretiyor?” sorusuna net yanıtlar vererek, sanayi dalında faaliyet gösteren işletmelerin üretim bilgilerine şeffaf ve erişilebilir bir yapı kazandırıyor. Türkiye Sanayi Eserleri Listesi (PRODTR) kodları dahil olmak üzere teknik bilgilere de ulaşmak mümkün.
Bu sayede Lonca Portalı, endüstrinin dijital hafızası olarak hem ekonomik dinamizme katkı sunuyor hem de Türkiye’nin üretim potansiyelini tüm dünyaya açıyor.
