By Konya dev tertibe hazırlanıyor…
Konya Büyükşehir Belediyesi ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin (AgriCities) konut sahipliğinde, Ziraî Strateji ve Siyaset Geliştirme Merkezi (TARPOL) ile Yeşil Tesir Derneği tarafından Konya’da düzenlenecek ‘Tarım Diplomasisi Forumu’ bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta düzenlenen toplantıda bilgilendirme yapan Yeşil Etki Derneği Başkanı Mine Ataman, tarım iktisadının global iktisadın yüzde 5’ine denk geldiğini ve tesirinin çok büyük olduğunu anımsatarak, tarım ve diplomasiye yeni bir bütüncül multidisipliner bakış açısıyla “Tarım Diplomasisi Forumu” vesilesiyle Konya’dan bütün dünyaya seslenileceğini söyledi.
“TARIM STRATEJİK BİR ALAN HÂLİNE GELMİŞTİR”
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarımın insanlığın varoluş serüveninde en temel kaynaklardan biri olduğunu vurgulayarak, “Bugün yaşadığımız çağda tarım, yalnızca bir üretim biçimi değil; tıpkı vakitte iktisat, dış siyaset, etraf ve toplumsal barışın da temel yapı taşlarından biridir” tabirlerini kullandı.
Bu noktada, Tarım ve Besin Diplomasisi kavramının devreye girdiğini belirten Altay şu sözleri kullandı:
Tarım ve Besin Diplomasisi; ülkelerin ziraî üretim, ticaret, teknoloji ve bilgi paylaşımı üzere alanlarda milletlerarası alakalar kurmasını, bu münasebetler aracılığıyla hem besin güvenliğini sağlamasını hem de barışa katkı sunmasını söz eden bir diplomasi anlayışıdır. Artık tarım yalnızca bir iç sorun değil; hudutları aşan, ülkeler ortası alakaları şekillendiren, stratejik bir alan hâline gelmiştir. Pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı ardından gerçekleşen tahıl krizi, besin milliyetçiliği, global ekonomik kırılganlıklar ve bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nin son periyotta uygulamış olduğu gümrük vergileriyle başlayan yeni kuşak ticaret savaşları; bizlere çok net bir gerçeği hatırlattı; o da besin bağımsızlığı gerçeğidir. Besin bağımsızlığı, artık ulusal güvenliğin bir modülüdür. Ayrıyeten tüm dünyayı tesiri altına alan iklim değişikliği, kuraklık ve doğal afetler, ziraî üretimi her geçen gün daha da kırılgan hâle getirmektedir. Böylesine hassas bir denklemde, tarımı yalnızca üretim yahut ticaret alanı olarak değil; tıpkı vakitte diplomatik bir anahtar olarak ele almak zorundayız.
“TARIM DİPLOMASİSİ FORUMU, İNSANLIK İÇİN YENİ BİR UMUT DAVETİNİN İFADESİDİR”
Altay, sürdürülebilir ziraî üretimi sağlamanın, gençleri ziraî faaliyetlere entegre ederek ziraî üretimi gelecek kuşaklara taşımanın da son derece hayati problemlerden biri olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
Bugün burada duyurduğumuz ‘Tarım Diplomasisi Forumu’ işte bu maksat ve farkındalığın somut bir adımı olacaktır. Ülkemiz için bir birinci olma özelliği taşıyan, dünyada da çok örneği bulunmayan bu forum, tarımı yalnızca tarlalarda değil; fikirlerin, iş birliklerinin, stratejik iştiraklerin yeşerdiği yerlerde de konuşmayı hedeflemektedir. Kısaca, Tarım Diplomasisi Forumu, insanlık için yeni bir umut davetinin tabiridir. Konya olarak bu misyona sahip çıkmak, bizim için tarihi bir sorumluluktur. Zira bizler, Çatalhöyük’ten bu yana yaklaşık 9 bin 500 yıldır toprağa emek veren, tarımı yalnızca geçim kaynağı değil, kültürel bir bedel olarak gören bir kentin mirasçılarıyız. Bu topraklar, geçmişte olduğu üzere bugün de rahmetin ve üretimin merkezi olmaya devam etmektedir. Konya Büyükşehir Belediye Lideri ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Lideri olarak, yalnızca mahallî kalkınma gayeleriyle sonlu kalmadan, tarımı global ölçekte ele alan bir bakış açısıyla hareket ediyoruz.
“TÜRKİYE KRİZLERİN GÖLGESİNDE KALAN BİR DÜNYADA, TAHLİLİN ODAK NOKTASI OLACAKTIR”
Türkiye’nin, sahip olduğu stratejik pozisyonu, verimli toprakları, güçlü insan kaynağı ve esaslı tarım kültürüyle Tarım ve Besin Diplomasisi kavramının dünyadaki öncüsü olmaya en güçlü aday olduğunu vurgulayan Altay şöyle devam etti:
Bu forum, birebir vakitte ülkemizin bu potansiyelini global ölçekte daha görünür kılacaktır. Zira biz inanıyoruz ki Türkiye; besin krizlerinin gölgesinde kalan bir dünyada, tahlilin ve diplomasinin odak noktası olacaktır. Öte yandan bu forum, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla tabir ettiği, ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ anlayışına katkı sunacak en kıymetli kilometre taşlarından biri olacaktır. Global ve lokal güçlerin, kentlerin, üniversitelerin, özel dalın ve sivil toplum kuruluşlarının, iş birliği olmadan bu süreci muvaffakiyetle yönetmesi mümkün değildir. Tarım Diplomasisi Forumu’nun, bu güçleri bir ortaya getiren bir platform olarak, gelecekteki iş birliklerinin temelini oluşturacağına inanıyorum. Bu kıymetli forumda bizlerle birlikte olan, sürece bilgi ve deneyimleriyle katkı sunan Sayın Bakanımız Mehdi Eker’e de ayrıyeten şükranlarımı tabir ediyorum. Bu vesileyle Ekim ayı içerisinde Konya olarak mesken sahipliği yapacağımız Tarım Diplomasisi Forumu’nun şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“TARIMDA KONYA DENEYİMİ 10 BİN YILLIKTIR”
Önceki periyot Tarım Bakanlarından, TARPOL Başkanı Mehdi Eker de Konya’da bulunmaktan ötürü da memnuniyetini söz ederek, Lider Altay’a misafirperverliği için teşekkür etti.
Eker, Tarım Diplomasisi Forumu’nun dünya için, insanlık için kıymetli bir gereksinim olduğunu belirterek şunları kaydetti:
Diplomasinin bu alanda devreye girmesi, global besin güvenliğinin sürdürülebilir bir halde sağlanmasında değerli bir gereksinimdir. Bu forumun kıymetli bir gereksinimi karşılayacağını düşünüyorum. Bu en çok Konya’ya yakışır. Birincisi; insanlığın tarım ihtilalini yaşadığı temel merkezlerden biri Konya’dır, Konya Çatalhöyük’tür. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye ilişkin büyük bir deneyim var. Konya’nın deneyimi 100, 200, 300, 500, 5000 yıllık değil 10 bin yıllıktır. Buradan insanlığa aktarılacak dersler ve deneyimler vardır. İkincisi; Konya ilimiz Türkiye’nin ziraî üretiminde birçok alanda hububatta, bakliyatta, pancarda, zerzevat ve meyvede çok büyük bir potansiyele, çok büyük bir yüzdeye sahiptir. Bu da bugünün gelişen iktisadı, ticari bağları, endüstrisini dikkate aldığımızda bununla bugün Konya bunu hak ediyor. Bir üçüncüsü de şudur; İnsanlığın bugün en çok gereksinim hissettiği şefkat, merhamet, sevgi, tolerans bütün bu kozmik İslami ve insani pahaların beden bulduğu bir ideolojiye dönüştüğü, Hz. Mevlana’nın yurt edindiği metfun bulunduğu fikirlerini oluşturup dünyaya aktardığı bir merkezdir. Hasebiyle Besin ve Tarım Diplomasisi Forumu’nun buradan birinci adımının atılmasının bu türlü ayrıyeten bir nedeni var. Onun için buradayız, onun için Konya’dayız.
“TARIM YALNIZCA TEK BAŞINA BİR ÜRETİM FAALİYETİNDEN İBARET DEĞİL”
TARPOL’ün Türkiye’de tarımla ilgili biriken entelektüel sermayenin kurumsallaşması ve kurumsallaştırılması için bir misyon üstlendiğini vurgulayan Eker şu sözleri kullandı:
Böyle bir merkez, biz bu topraklarda, ki üst Mezopotamya’yı da içine alıyor, Anadolu’nun kadim tarım kültürünü, bunun birikimini, gerek Türkiye’nin var olan sorunlarının tahlilinde gerek bölgesel problemlerin tahlilinde gerekse global besin güvenliği sorununu çözmeye katkı sunmak üzere kuruldu. Bizim anlayışımız şu; tarım yalnızca tek başına bir üretim faaliyetinden ibaret değil. Biyolojik disiplinini, ekonomik disiplinini ve ekoloji disiplinini yani bu üç disiplini eşit formda dikkate alan. Bu üç disiplinin kesişim kümesinde sürdürülebilir bir üretimin mümkün olduğunu tabir ediyoruz. Tek başına biyolojiyi dikkate aldığınızda sonları zorlarsınız. Genetik çalışmalar yapılır, üretimi artırır. Ancak bu ekolojik dengeyi bozar. Şayet bu türlü değil de iktisadi yani ekonomik disiplinini dikkate almazsanız o vakit yaptığınız faaliyet sürdürülebilir olmaktan çıkar. En nihayet tıpkı vakitte ziraî üretim bir ekonomik faaliyettir. Artık dünya bu üç disiplinin kesişim kümesinde istikrarlı bir ziraî üretim ideolojisini benimseyip hayata geçirmediği için bugün biz iklim değişikliğini de global ısınmayı da etkileyen bir ekolojik sorunla karşı karşıyayız.
“BİZ BU SINAMALARDAN İNSANLIK OLARAK MUVAFFAKİYETLE ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”
Eker, Türkiye’nin iki kıymetli kriz havzasının ortasında olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
Karadeniz havzasında kriz var, savaşlar var ve o bölgede Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti, basireti, liderliği ile tahıl koridoru açılmasaydı bugün o savaşın yol açtığı felaket çok daha tahrip edici bir boyutta olmuş olurdu. Akdeniz havzasında da sorun var. İsrail, hudut, hudut, hak, hukuk tanımayan sahiden yırtıcı ve sahiden insanlık dışı uygulamalarla bütün kavramları alt-üst ederek zulümle Orta Doğu’yu, Doğu Akdeniz’i bir zulüm coğrafyasına dönüştürdü. Münasebetiyle buradaki sıkıntılar, önemli sonuçlar doğurabilir. Bizim bunları kendi medeniyet tasavvurumuz içerisinde, hakkaniyete uygun bir formda bilgi ve hikmet ile bütün bu problemleri kotarmak mecburiyetindeyiz. Bunu da lakin Konya yapar. Lakin Türkiye yapar. Zira bizim hem kültür hem inanç hem medeniyet tasavvuruyla ilgili kodlarımız bize aslında doğal olarak o misyonu veriyor. Dünya nitekim global ısınmanın, adaletsizliklerin, hak ve hukuksuzlukların, savaşların, gibisi doğal afetlerin getirdiği önemli sıkıntıların tehdidi altındadır. Bunların hepsi birer sınamadır. Biz bu sınamalardan insanlık olarak muvaffakiyetle çıkmak zorundayız. Bunu yapacak olan tekrar biziz. Hazreti Mevlana’nın ideolojisidir. Konya’nın deneyimidir, Anadolu’nun birikimidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu medeniyet tasavvurudur.
TARPOL Başkanı Mehdi Eker, “İlk kere ülkemizde düzenlenecek ve dünyada şimdi tartışılmamış olan birinci sefer burada beden bulacak olan Tarım Diplomasisi Forumu’nun milletlerarası alanda yürüttüğümüz faaliyetlere katkı sağlaması ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temenni ediyorum. Hem Yeşil Tesir Derneğimize hem de Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Lideri değerli Büyükşehir Belediye Liderimize huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum” dedi.
